19. Ceza Dairesi 2015/33868 E. , 2018/1574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 09.12.2012 günü saat 02.00’de İstanbul ilinden Ankara iline hareket edecek olan ... Turizm’e ait otobüs ile ... adına çok sayıda bandrolsüz kitap gönderileceği ihbarı üzerine kolluk kuvvetleri tarafından şehirlerarası otobüs terminali yolcu indirme katına gidildiğinde, sanığın ihbarda belirtilen otobüsün bagaj kısmına yaklaşıp, bagajda bulunan kolilerin kendisine ait olduğunu söyleyerek suça konu 5 adet koliyi yanında getirdiği yük taşıma aracına yüklemesi üzerine yapılan denetimde 489 adet bandrolsüz kitap ele geçirildiği ve ... Meslek Birliği’nin suça konu kitaplar ile ilgili 6 aylık yasal şikayet süresi içerisinde hak sahipliği belgelerini ibraz ederek şikayetçi olduğu anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurları arasında 5846 sayılı Kanun’un 71/1. maddesinde tanımlı; “eseri, hak sahibi kişilerin izni olmaksızın ticari amaçla satın alma” ve “kişisel kullanım amacı dışında elinde bulundurmak" eylemlerinin mevcut olduğu ve eylemin tamamlandığı gözetilmeden, TCK’nın 35. maddesinde düzenlenen teşebbüs hükümleri uygulanarak eksik ceza tayini,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 31.12.2013 tarih ve 2013/35 Esas, 2013/307 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/16036 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre de;
Sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’un 71/1. maddesi uyarınca belirlenen 365 gün adli para cezasından, aynı Kanun’un 81/13. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım, TCK"nın 35. maddesi uyarınca 2/4 oranında ve aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra sonuç cezanın 4040 TL yerine 4020 TL adli para cezası olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yeniden kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.