16. Hukuk Dairesi 2014/15797 E. , 2015/708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan, 416 ada 49 parsel sayılı 34.283,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak niteliğinde ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ... tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. ..., ... ve ... aynı nedenle davaya katılmışlardır. ... ve arkadaşları ile ... ve arkadaşları da yine aynı nedenle davaya katılma talebinde bulunmuşlar ancak mahkemece talepleri reddedilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ... yönünden kabulüne, katılanlar yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına ve çekişme konusu 416 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 19.04.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 13.959,66 metrekare yüzölçümündeki bölümünün 39520/107520 payının ... adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı ... ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davacı ... ..., katılanlar ..., ..., ... ve katılma talepleri reddedilen ... ve arkadaşları ile ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği 15.05.1999 tarihi ile davaya katılma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, katılanlar ..., ... ve arkadaşları ile ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak usulüne uygun harçlandırılmış, hakim havalesinin yer aldığı ve 10 yıllık hak düşürücü süreden önce verilen müdahale dilekçesi ile davaya müdahale talebinde bulunan ve mahkemece müdahale talepleri kabul edilen ... ve ... yönünden işin esasına girip olumlu ya da olumsuz bir karar vermek gerekirken usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz olup ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Davacı ... ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz inceleme taleplerine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesine göre haritası olan tapu kayıtlarının kapsamının haritasına göre belirlenmesi gerekir. Davacı tarafından dayanılan 05.05.1988 tarih 2 ve 03.08.1988 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kayıtlarının geldisini oluşturan 18.03.1957 tarih ve 23 sıra numaralı tapu kaydı tescil ilamı ile oluştuğu halde sözü edilen ilam ve krokisi uygulanmadığından yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın dayandığı tescil dosyasının getirtilmesi, tescil dosyası bulunmaz ise tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı haritası ile getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalı, keşifte davacının dayanağı tapu kaydına esas alınan tescil ilamı ve haritası teknik bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydı zemine uygulanamaz ise tapu kaydının sınırlarına itibar edilmelidir. Davacının tutunduğu tapu kaydı oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırları yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları haritasında işaret etmesi istenilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı belirlenmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 06.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi