
Esas No: 2014/14601
Karar No: 2015/704
Karar Tarihi: 06.02.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/14601 Esas 2015/704 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan, 127 ada 10 parsel sayılı 25.502,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları tapu kaydı, harici satın alma, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 127 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davacılar ..., ... ve ... adlarına müştereken tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı taraf dayanağı olan ve dava dışı 127 ada 9 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının davaya konu 127 ada 10 sayılı parsele uyduğu ve davacılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının da oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilen tapu kaydının hudutları "yol, yol, ... ve ..." olup, ... tepelerinin çekişme konusu taşınmazın 2 km batısında olduğu, ... olarak okunan sınırın ise yine taşınmazın kuzeyinde menteş harabelerinin bulunduğu, yolların birisinin menteş harabelerinin kuzeyinde birisinin ise taşınmazın güney taraflarında taşınmazdan uzak mesafede bir patika yol olduğu belirtilmiş olması karşısında tapu kaydı gayri sabit nitelikte olup tapu kaydı miktarı ile geçerlidir. Tapu kaydı miktarından çok daha fazla yüzölçümüne sahip taşınmaz dava dışı 127 ada 9 sayılı parsel olarak tapu kayıt maliklerinin mirasçıları adına harici taksim nedeniyle tespit ve tescil edilmiş olduğuna göre davacılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerekmektedir. Ancak mahkemece bu konuda yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar tarafından dava dosyasına sunulan 06.11.2009 tarihli dilekçede açıkça çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tüm köy sakinlerinin tarlalarını suladığı, köyün ortak içme suyunun geldiği ve tüm köy halkı ile tüm köy hayvanlarının ortak kullanımında olan su çıktığı belirtildiği halde mahkemece bu beyan açıklattırılıp taşınmazın köylünün ortak kullanımında bulunup bulunmadığı
değerlendirilmemiş, ziraat bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan ve taraflarca itiraza uğramayan fotoğraflarda çekişmeli taşınmazın tarımsal vasfı bulunmadığı, içerisinde su kaynakları ile derelerin bulunduğu anlaşılmasına göre bu fotoğraflarla bilirkişi raporları çelişkili olduğu gibi taşınmazın niteliği ile ilgili olarak alınan zirai bilirkişi raporu da bilimsel verilerden uzak ve yetersizdir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu, jeoloji mühendisi ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, davacıların yukarıda anılan dilekçelerinde bahsettikleri şekilde taşınmazın tüm köylünün kullanımına açık olup olmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan; dosyaya ibraz edilen önceki ziraat bilirkişi raporundaki bulguların değerlendirilmesi, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısının mukayese edilmesi suretiyle ve taşınmazın niteliği hususundaki çelişkiyi giderecek şekilde, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın tüm bölümlerini gösterir tüm yönlerden fotoğrafları çektirilmeli, yine jeoloji mühendisi sıfatını haiz bilirkişiden, önceki raporları da irdeler şekilde taşınmazın içerisindeki su kaynakları ve derelerin durumu değerlendirilerek taşınmazın içersinde dere ve dere yatağı olup olmadığı hususu ile önceden dere yatağı iseler bu niteliklerini hangi tarihte ne şekilde yitirdiklerini de açıklayıcı rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 06.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.