13. Ceza Dairesi 2020/6325 E. , 2020/5821 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Nitelikli hırsızlık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Dikili Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/07/2019 tarihli ve 2018/3350 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bergama Sulh Ceza Hakimliğinin 23/09/2019 tarihli ve 2019/1476 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 06/04/2020 gün ve 94660652-105-35-18098-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 14/05/2020 gün ve 2020/42842 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, müştekinin VİP taşımacılık işinde kullanılmak ve kardan pay almak üzere şüpheli ve eşi ...’e 100.000,00 Türk lirası para verip karşılığında senet aldığını, ancak verilen vaatlerin yerine getirilmediğini, parasını geri vermediğini, olay tarihinde senedin vadesini uzatmak için büroya çağrıldığını, ...’ün senedin tarihini değiştirmek için senedi elinden aldığını ve diğer odaya gittiğini, bir daha geri gelmediğini ve senedi iade etmediğini ifade ederek şikayetçi olması üzerine, kamu davası açmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle Dikili Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/07/2019 tarihli karar ile anılan suçtan şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, bu olay nedeniyle ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan Dikili Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/08/2019 tarihli ve 2018/3350 soruşturma, 2019/572 esas, 2019/565 sayısı ile iddianame düzenlendiği, ... ve ... isimli şahısların Cumhuriyet başsavcılığında alınan tanık beyanı içeriği, 12/03/2019 tarihli şüpheli ile müşteki arasında geçen telefon görüşme kayıtlarına ilişkin çözüm tutanağı içeriği, müştekinin iddiasına konu alacak borç ilişkisinin ve müştekinin beyanı üzere senedin borçlu tarafı olarak şüphelinin de olması, tanık ve müşteki beyanlarından anlaşılacağı üzere senedin vade tarihinin değiştirilmesi için müştekinin ilk görüştüğü şahsın şüpheli şahıs olması ve şüphelinin isteği üzere olayın olduğu büroya gitmesi, şüphelinin eşinin iddia olunduğu gibi tek başına ve şüphelinin bilgisi dışında senedi hırsızlamasının kabul edilemeyeceği, bu olay nedeniyle şüphelinin eşi olan şahıs hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kamu davası açılmış olması nedenleriyle, şüpheli hakkında atılı suçtan kamu davası açmasını gerektirir yeterli delilin bulunduğu gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ;
5271 sayılı Kanun"un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet Savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun"un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun"un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır.
Buna karşın Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince Cumhuriyet Savcısı tarafından gerekli delillerin toplanmadığı veya araştırmanın olayın özelliğine göre yetersiz ve yüzeysel kaldığının
açıkça anlaşıldığı durumlarda, soruşturmanın eksik yapıldığından bahisle, genişletilmesine gerek görürse bu hususu açıkça belirtmek suretiyle CMK’nın 173/3. maddesi uyarınca soruşturmanın genişletilmesi kararı vererek, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir, Cumhuriyet Başsavcılığı belirtilen eksikleri tamamlayıp delilleri topladıktan sonra itirazı incelemek üzere dosyayı yeniden Sulh Ceza Hakimliğine gönderecektir. Sulh Ceza Hakimi bu kez dosyayı inceleyip itirazı kabul veya reddedecektir.
İnceleme konusu dosyada, müştekinin VİP taşımacılık işinde kullanılmak ve kardan pay almak üzere şüpheli ve eşi ...’e 100.000,00 Türk lirası para verip karşılığında senet aldığını, ancak verilen vaatlerin yerine getirilmediğini, parasını geri vermediğini, olay tarihinde senedin vadesini uzatmak için büroya çağrıldığını, ...’ün senedin tarihini değiştirmek için senedi elinden aldığını ve diğer odaya gittiğini, bir daha geri gelmediğini ve senedi iade etmediğini ifade ederek şikayetçi olması üzerine, kamu davası açmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle Dikili Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/07/2019 tarihli karar ile anılan suçtan şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, bu olay nedeniyle ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan Dikili Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/08/2019 tarihli ve 2018/3350 soruşturma, 2019/572 esas, 2019/565 sayısı ile iddianame düzenlendiği, ... ve ... isimli şahısların Cumhuriyet Başsavcılığında alınan tanık beyanı içeriği, 12/03/2019 tarihli şüpheli ile müşteki arasında geçen telefon görüşme kayıtlarına ilişkin çözüm tutanağı içeriği, müştekinin iddiasına konu alacak borç ilişkisinin ve müştekinin beyanı üzere senedin borçlu tarafı olarak şüphelinin de olması, tanık ve müşteki beyanlarından anlaşılacağı üzere senedin vade tarihinin değiştirilmesi için müştekinin ilk görüştüğü şahsın şüpheli şahıs olması ve şüphelinin isteği üzere olayın olduğu büroya gitmesi, şüphelinin eşinin iddia olunduğu gibi tek başına ve şüphelinin bilgisi dışında senedi hırsızlamasının kabul edilemeyeceği, bu olay nedeniyle şüphelinin eşi olan şahıs hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kamu davası açılmış olması nedenleriyle şüpheli hakkında atılı hırsızlık suçuna iştirak etmesi nedeniyle kamu davası açılması gerektiği düşünülmeden soyut gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; kanunun öngördüğü şekilde soruşturma yapılmasının sağlanması için itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Bergama Sulh Ceza Hakimliğinin 23/09/2019 tarihli ve 2019/1476 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,18/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.