14. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4 Karar No: 2020/2600 Karar Tarihi: 23.06.2020
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/4 Esas 2020/2600 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2020/4 E. , 2020/2600 K.
"İçtihat Metni"
Cinsel taciz suçundan sanık ..."ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 105/1, 62, 52/2. maddeleri gereğince 1.500 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair Fatsa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2019 gün ve 2017/77 Esas, 2019/416 sayılı Kararını kapsayan dosyası incelendi. Dosya kapsamına göre, sanığın cinsel taciz eylemini cep telefonu ile gerçekleştirmiş olduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 226. maddesi gereğince sanığa ek savunma hakkı verilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 105/1. maddesine göre mahkum edilmesini müteakip, aynı Kanunun 105/2-d. maddesi ile temel cezada artırım yapılması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayin olunmasında, Kabule göre de; Fatsa 1. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında daha önce işlediği başka bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanamayacağına karar verilmiş ise de, benzer bir olayla ilgili Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08.11.2018 gün ve 2018/4555 Esas, 2018/19259 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanunun 72. maddesiyle eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez" şeklindeki düzenlemenin incelemeye konu suç tarihinin ve adli sicilde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kaydın kesinleşmesinin 28.06.2014 tarihinden sonrası olması halinde uygulanabileceği nazara alınarak yapılan değerlendirmede, Somut olayda, Fatsa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2019 gün ve 2017/77 Esas, 2019/416 sayılı Kararına konu suçun anılan kanuni düzenlemeden sonra 19.05.2015 tarihinde işlenmesine karşın, sanığın adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Korgan Sulh Ceza Mahkemesinin 14.08.2013 gün ve 2013/161 Esas, 2013/327 sayılı Kararının anılan kanun değişikliğinden önce 12.11.2013 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği belirtilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.12.2019 günlü 94660652-105-52-15839-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakla birlikte tevdi kılınmakla gereği görüşüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Fatsa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2019 gün ve 2017/77 Esas, 2019/416 sayılı Kararının 5271 sayılı CMK’nın 309/4-a. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.