Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/13126 Esas 2017/6382 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13126
Karar No: 2017/6382

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/13126 Esas 2017/6382 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/13126 E.  ,  2017/6382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, 26.06.2011 tarihinde seyir halinde iken yol sathındaki asfalt çökmesi ve çökme yapan noktaya dik olarak konan kaldırım plaka taşına aracın ön kesimi ile çarpması sonucu hasarlandığını, davalının % 100 oranında kusurlu olduğunu, sigortalıya ödenen 3.560.00 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 05.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, görev, husumet ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, bunun yanı sıra kusuru kabul etmediklerini ve hasar bedelinin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kusur oranına tekabül eden 1.424,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ya faizi ile beraber davalı belediyeden alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin (2.136,00 TL yönünden) talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya
    alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Temyize konu kararda, 1.424,00 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 5.6.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.