1. Hukuk Dairesi 2014/17197 E. , 2015/13603 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2013/146-2014/478
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne,ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.11.2015 Salı günü saat 10.11 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ............ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, 27.02.2013 tarihinde dava dışı H........ D........."den satın almak suretiyle kayden maliki olduğu 1036 ada 17 parsel sayılı taşınmazın mesken niteliğindeki 9 nolu bağımsız bölümüne davalının haksız olarak elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve satın aldığı tarihten dava tarihi olan 19.07.2013 tarihine kadar aylık 750,00 TL den 5 aylık toplam 3.750,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, çekişmeli taşınmazın davacının damadı olan M.. K.."un borcu için emaneten devredildiğini, bundan sonraki devirlerin de muvazaalı olduğunu ve taşınmazda uzun yıllardır oturduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıya ait bağımsız bölüme davalının haklı ve hukuki neden olmaksızın müdahale ettiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;bilirkişi raporuna göre 27.02.2013– 19.07.2013 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan toplam 3.525,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HUMK) 388. (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 298.) maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HUMK"nun 389.( HMK"nin 297/2.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
./..
Ne var ki, uygulamada HUMK"nun 381.maddesinin son fıkrasının (HMK"nin 294.maddesinin) getirdiği imkândan faydalanarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
İşte bu gibi hallerde, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur.
Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK"nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum oluşturur. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
Somut olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek, kısa kararda “Davacının ecrimisil davasının kısmen kabulü ile; 3.925,00 TL ecrimisilin 19/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine”, gerekçeli kararda ise “ Davacının ecrimisil davasının kısmen kabulü ile; 3.525,00 TL ecrimisilin 19/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” denilmek suretiyle kısa karar ile çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün, açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.