Esas No: 2020/6261
Karar No: 2022/1336
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/6261 Esas 2022/1336 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen özel belgede sahtecilik suçuyla ilgili davada, sanığın suçlu bulunduğu ancak yasaya aykırı karar verildiği belirtilmiştir. Sanığın sahte numara taşıma talep formu ve abonelik sözleşmesi düzenleyerek, katılana ait telefon hattının GSM operatörünü değiştirdiği iddia edilmiştir. İmzaların müştekiye ait olmadığı tespit edilmiştir ve suça konu belgenin sanığa ait işyerinde düzenlendiği saptanmıştır. Sanığın eylemi, lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi kapsamında değerlendirilerek cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme kararında yanlış tarih yazımı bulunduğu ve Anayasa Mahkemesi tarafından basit yargılama usulüne ilişkin yapılan bir iptal kararı nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın temyiz nedenleri kabul edilerek, hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi ve 63/10. fıkrası, 56/4. ve 5. fıkraları
- 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105.maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-... yetkilisi olan sanığın, sahte numara taşıma talep formu ve abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle, katılana ait telefon hattının GSM operatörünü değiştirdiğinin iddia olunduğu olayda; 21.10.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, imzaların müştekiye ait olmadığının tespit edildiği, suça konu belgenin sanığa ait işyerinde düzenlendiği, bu bağlamda suçtan elde edilecek menfaatin sanığa ait olduğu gözetilerek; suç tarihinden önce 19.02.2014 tarihli ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105.maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz veya yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz.” hükümleri karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu, sanığın soruşturma aşamasında yapılan ön ödeme önerisine uymadığından 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken, özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırı,
2- Suça konu sözleşmelerin düzenlendiği tarih olan "26.06.2014" suç tarihinin gerekçeli karar başlığına "28.06.2014" şeklinde yanlış yazılması yasaya aykırı,
3- Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na aykırılık suçunda; hükümden sonra 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17/10/2019 tarihli 7188 sayılı Kanun‘un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün“ uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.