11. Ceza Dairesi 2021/3842 E. , 2021/4593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Katılan vekilinin, yokluğunda verilip, 29.02.2016 tarihinde tebliğ edilen hükmü, aynı gün UYAP üzerinden gönderdiği e-imzalı dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki temyiz talebinin süresinde olmadığına yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.
I. Sanık hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükme yönelik inceleme:
1- Defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, bunların vergi incelemesi amacıyla ibrazının istenmesi gerektiğinden, 24.11.2012 tarihli tebligatta varlığı anlaşılan, 09.11.2012 tarihli, AGB-A-1380/201-150 sayılı defter ve belge isteme yazısı temin edilip, defter ve belgelerin hangi amaçla istendiği belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre;
a)5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde yer alan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; defter ve belge ibraz etmeme suçunda bu anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, sanığın adli sicil kaydında görülen ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/204 Esas, 2004/290 Karar sayılı ilamı dosya içine getirtilip, objektif olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olup olmadığı tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bir daha suç işlemekten çekineceği hususunda hakkkında kanaat oluşması nedeniyle hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, şartların oluşmadığına dair yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) 5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında, “denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenilmesi halinde ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” karar verilerek infazın kısıtlanması,
c) Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
II. Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik inceleme:
.... Ltd. Şirketinin müdürü olan sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; 03.06.2013 tarihli, 2013-A-1380/13 sayılı vergi tekniği raporunda, 2009 takvim yılında POS cihazları ile 3.328.670-TL tutarında tahsilat yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen defter ve belgeler ibraz edilmediğinden incelemenin tarh dosyası üzerinden yapılmış, mükellef kurum tarafından BA-BS formlarının boş olarak verilmiş olması nedeniyle altın satışına ilişkin faturalar ele geçirilemediğinden, 2009 takvim yılında kredi kartları kullanılan kişilerin tamamının nihai tüketici olup olmadığının araştırılması, aralarında vergi mükelleflerinin bulunup bulunmadığının, BA formu ile sanığın müdürü olduğu .... Ltd. Şirketinden mal aldığını bildiren mükellefler bulunup bulunmadığı araştırılarak, tespit edilmesi halinde suç konusu faturaları kullanan şirketler veya mükellefler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği ilgili vergi dairelerinden sorulup, söz konusu şirket yetkilileri veya mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının belirlenmesi, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
III. Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik inceleme:
.... Ltd. Şirketinin müdürü olan sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; mükellef kurumun 2010 yılında POS cihazlarını kullanmak suretiyle 4.253.396-TL"lik tahsilat gerçekleştirdiği, adına altın satış faturaları ve gider pusulaları düzenlenen ..., ..., ... ve ...’ın ifadelerinden, gerçek bir mal veya hizmet alım satımının bulunmadığının, nakit ihtiyaçlarının karşılanması için kredi kartlarının kullanıldığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı 2010 takvim yılında zincirleme şekilde sahte fatura düzenleme suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin, mahkumiyeti verine beraatine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş, olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.