Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4286
Karar No: 2019/3569
Karar Tarihi: 29.05.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4286 Esas 2019/3569 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/4286 E.  ,  2019/3569 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkili bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlattığını, borçlunun vasisi aracılığıyla haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, kısıtlılığı gerektirecek bir durum var ise borçlu vasisi ve aynı zamanda eşinin bu durumdan haberdar olmasına rağmen müvekkili olduğu bankaya başvuruda bulunulmadığını ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 20/03/2012 tarihli 2011/1834 E. 2012/766 K. sayılı kararı ile ..."ün vesayet altına alındığını, davacı bankanın kısıtlıya geliri ile karşılamasının mümkün olmadığı krediler kullandırdığını, kısıtlılık kararının ilan edildiğini ve bu ilanla beraber hiçbir araştırma yapmaksızın bir kimseye yüksek miktarlarda kredi temin etmiş olan bankanın basiretli davranmadığını, vesayet kararı veren mahkemece bütün bankalara kısıtlının borçlandırılmaması yönünde müzekkere yazıldığını, kısıtlılık tarihi itibariyle kısıtlının işlemlerinin hükümsüz sayıldığını savunarak davanın reddine ve davacının %20"den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının vesayet altına alındığı, vesayet kararı veren Mahkeme tarafından 06/09/2011 tarihinde davacı Bankanın ... şube müdürlüğüne davalının kısıtlı adayı olduğunun bildirildiği, davacı Banka ile davalı/kısıtlı arasında 01/10/2012 tarihli 200.000 TL bedelli ve 12/12/2013 tarihli 100.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeler gereği davalıya 3 adet ticari kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmeleri, ödeme planı ve başvuru formunda sadece davalı/kısıtlının imzasının bulunduğu, davacı Bankanın kendisine bildirilmiş olmasına rağmen davalı/kısıtlıya kredi kullandırmasında ağır kusurunun bulunduğu, davalı/kısıtlının hukuki işleminin TMK 15.maddesi uyarınca hükümsüz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12/10/2016 gün ve 2016/4861 Esas 2016/13282 Karar sayılı ilamı ile; ""Mahkemece, davalı hakkında vesayet altına alınmasına ilişkin davanın yargılaması sırasında, davalının yeniden borçlandırılmaması, kredi kullandırılmamasına ilişkin yazının davacı bankanın ... Şube Müdürlüğüne bildirildiği belirtilmiş ise de dosya içerisinde ihtiyati tedbire konu yazının davacı bankaya tebliğ edilip edilmediği anlaşılmamaktadır. Bu nedenle davalı kısıtlı hakkında ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 06.09.2011 tarihli yazısı ile davacı bankaya yazılan yazının tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise tebliğ tarihinin tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir."" şeklindeki gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı kısıtlının ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1834 E. 2012/766 K. sayılı kararı ile TMK’nun 406. maddesi uyarınca vesayet altına alındığı, anılan mahkeme tarafından 06/09/2011 tarihinde davacı bankanın ... Şube Müdürlüğüne davalının kısıtlı adayı olduğunun bildirildiği, davacı banka ile davalı kısıtlı arasında 01/10/2012 tarihli 200.000 TL bedelli ve 12/12/2013 tarihli 100.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, sözleşmeler gereği davalıya 3 adet ticari kredi kullandırıldığı, sözleşmelerin 26.08.2011 ve 06.09.2011 tarihlerinden sonra yani davalının kısıtlandığının davacı bankaya bildirildiği tarihten sonra akdedildiği, kredi sözleşmeleri, ödeme planı ve başvuru formunda sadece davalı kısıtlının imzasının bulunduğu, davacı bankanın kendisine vesayet makamı tarafından bildirilmiş olmasına rağmen davalı kısıtlıya kredi kullandırmasında ağır kusurunun bulunduğu, davalı kısıtlının hukuki işleminin TMK 15. maddesi uyarınca hükümsüz olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davacının takipte kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava genel kredi sözleşmeleri uyarınca alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemenin, davalıya kredi kullandırıldığı tarihte kısıtlı olduğuna ilişkin yazının bankaya tebliğ edilmesi nedeniyle temyiz kudretine haiz olmayan kısıtlıya kredi kullandırılmasında bankanın ağır kusurlu olduğu ve kredi sözleşmelerinin geçersiz olduğu yönündeki belirlemesi doğru ise de, davaya konu genel kredi sözleşmeleri uyarınca bankaca yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri muvacehesinde kısıtlıdan talep edilebilir olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, bankacılık alanında uzman bir bilirkişi aracılığıyla banka defter ve kayıtları da yerinde incelettirilmek suretiyle icra takibine konu genel kredi sözleşmeleri uyarınca, davacı banka tarafından davalıya ne kadar ödeme yapıldığının tespit ettirilerek, TBK’nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkileri de nazara alınarak bir karar vermekten ibarettir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi