17. Hukuk Dairesi 2015/672 E. , 2017/6371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya çarpmasıyla oluşan kazada, davacının yaralanıp işgücü kaybına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 1.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında maddi zarardan sorumlu olduklarını, davacı aktif çalışma döneminde olmadığından işgücü kaybı oluşmayacağını ve tazminat talep hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve yapılan yargılama sonunda; davalılardan ikisinin yerleşim yerlerinin ... olmadığı ve farklı yerler olduğu, kazanın gerçekleştiği yer olan Varto İlçesi"nin davalılar için ortak yetkili yer mahkemesi olduğu, HMK"nun 7/1 maddesindeki kesin yetki kuralı gereği mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle, HMK"nun 7/1. maddesi gereği davacının davasının usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., hükümden sonra verdiği 28.11.2014 tarihli dilekçeyle, "karara çıkan dosyamdan feragat ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuş ve beyanını imzasıyla tevsik etmiştir. Davacı asıl tarafından dosyaya sunulan, davadan feragate ilişkin dilekçenin mahkemece değerlendirilmesi yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre ise; taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, haksız fiile ilişkin davalar yönünden özel yetki kuralını düzenleyen HMK"nun 16. maddesi ile getirilen düzenlemenin kesin yetki kuralı içermediği, kesin yetkinin sözkonusu olmaması nedeniyle de ancak yasal süresi içinde ileri sürülen yetki itirazının bulunması halinde mahkemenin yetkili olup olmadığını inceleyebileceği, davaya cevap dilekçesi sunan sigorta şirketinin yetki itirazında bulunmadığı, davalı ..."ın davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı ve davalı ..."a dava dilekçesinin dahi tebliğ edilmediği bir aşamada usulünce yapılmış yetki itirazının olmadığı hususları hep birlikte gözetildiğinde; tebligat işlemleri tamamlanmadan ve usulünce yapılmış yetki itirazı olmadan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 5.6.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.