11. Hukuk Dairesi 2015/231 E. , 2015/2320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/03/2014 tarih ve 2014/2-2014/46 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkiline yüksek kar getirili kar iştirak sözleşmesi önerdiğini ve ikna çabaları neticesinde müvekkilinin birikimlerini kendilerine çekmeye başardıklarını, tüm görüşme ve yazışmaların davalı şirket yetkilisi ... ile yapıldığı halde, finansal avantajlarından dolayı para transferinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nde kurulu .... hesabına yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine müvekkilinin adı geçen firma ile 22/12/2009 tarihinde Kar İştirak Kredi Sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin transferlerin yapıldığını ancak vaadedilen kar paylarının ödenmediğini, bunun üzerine taraflarından sözleşmenin feshedildiğini, buna rağmen davalının müvekkilince gönderilen meblağı iade etmediğini ileri sürerek, müvekkilinin alacağı olan 10.200 Euro karşılığı 30.090 TL nın son ödeme tarihi olan 30/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme imzaldığını iddia ettiği Kıbrıs"ta kurulu firmanın Türkiye"de her hangi bir şubesi ya da temsilcisinin olmadığını, müvekkili şirketin adı anılan şirket ile hiç bir ilişkisinin olmadığını, davacı şirketin yazışmalarını yaptığı mail adresinin de müvekkiline değil KKTC de kurulu bulunan şirkete ait olduğunu, davalının pasif husumet ehliyetinin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı vekili olduğunu iddia eden Av .... adına Uyap sisteminde kayıtlı adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın bila ikmal iade edilmesi üzerine, davalının cevap dilekçesi ile birlikte sistemde kayıtlı adresten farklı olan dava dilekçesindeki adreslerine yeniden tebligat çıkarılmış ise de bu tebligatın da iade edilmesi üzerine davacı vekili olduklarını ileri süren Av..... ve Av. ...."ın vekaletnamelerinin olmadığı, Uyap sisteminde dava dilekçesi ile birlikte taranmış bir vekaletnamenin de olmadığı nın görüldüğü, HMK 114. maddesinin 1/f bendinde "vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması" nın dava şartlarından sayıldığı ve HMK 119. maddesinin 1/ç bendinde de davacının tebligata yarar bir adres bildirmesinin dava dilekçesinin şartlarından sayıldığı, davacı vekilinin herhangi bir vekaletname sunmadığı, ve tebligata yarar bir adres de bildirmediği gerekçesiyle, davanın HMK 114. maddesinin 1/f ve 119. maddesinin 1/ç maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kar iştirak kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda, açıklanan gerekçe ile davanın usul yönünden reddine karar verilmişse de; dosya evrakı incelendiğinde, davacı vekilleri tarafından dava dilekçesine ekli olarak vekaletname sunulduğu, vekaletname ve dava dilekçesi üzerinde davacı vekillerinin adresleri yer almasına karşın mahkemece davacı vekillerinden birine, adresi yanlış yazılmak sureti ile tebligat gönderildiği, bu suretle davacı vekilleri adına yapılmış usulüne uygun bir tebligattan söz edilemeyeceği anlaşılmakla, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.