1. Ceza Dairesi Esas No: 2012/928 Karar No: 2012/6388 Karar Tarihi: 11.09.2012
Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/928 Esas 2012/6388 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık Osman'ın kasten öldürmeye teşebbüs suçunun kabul edildiği ve cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın savunması reddedilmiştir ve verilen hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, mağdurun yüzündeki yaralanmanın kalıcı bir iz oluşturup oluşturmadığı konusunda Adli Tıp Şubesi tarafından rapor alınmamıştır. Bu nedenle, ceza miktarının sanık lehine azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliğinin dikkate alınmadan belirlendiği ve daha uygun bir ceza belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi gereğince sanığın teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi 2012/928 E. , 2012/6388 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 1 - 2011/396008 MAHKEMESİ : Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO : 07/10/2011, 2011/203 (E) ve 2011/271 (K) SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Osman"ın kasten insan öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, haksız tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafii ile katılan Rafet vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Katılan hakkında düzenlenen Denizli Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 07.09.2011 tarih ve 2114 sayılı raporunda "mağdurun sol boyun, sol göğüs, sağ boyun, yüz ve sol ense bölgelerinden yaralandığı, eksternal juguler ven ve inferior tiroid arter yaralanması nedeni ile yaşamsal tehlike geçirdiği, yüzünde sabit ize neden olup olmadığı konusunda olay tarihinden 6 ay geçtikten sonra bizzat muayenesi ile rapor verilebileceği" ibareleri bulunduğu halde, bu konuda rapor alınmaması karşısında; mağdurun dosyadaki raporlar ve tedavi belgeleri ile birlikte Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, yüzündeki yaralamanın sabit iz oluşturup oluşturmadığı konusunda rapor alınması ve sonucuna göre, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35.maddesi ile uygulama yapıldığı sırada meydana gelen tehlikenin ve zararın ağırlığı dikkate alınarak, olaya uygun makul bir ceza belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin sair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 11.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.