Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17339
Karar No: 2015/2316
Karar Tarihi: 20.02.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/17339 Esas 2015/2316 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/17339 E.  ,  2015/2316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/06/2014 tarih ve 2013/171-2014/112 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin "..." ibareli 9, 16, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 35, 37, 38, 40 ve 41. sınıf mal ve hizmetleri içeren tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 09.10.2010 tarihinde kötüniyetli olarak "..." ibareli ve 24 ve 35.sınıfları içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2010/64693 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine iltibas ve tanınmışlık vakalarına dayanılarak kötüniyetli başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce .... Dairesi ve nihai olarak .... tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, başvurunun tescilinin müvekkili markaları ile iltibasa sebebiyet verebileceği gibi, müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine de zarar vereceğini ileri sürerek, hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve kötüniyetli davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı TPE vekili, başvuru konusu işaretin davacı markalarıyla ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer olmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davacı markaları ile müvekkili başvurusunun konusu olan işaret arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, taçmahal ibaresinin başvuruda birleşik yazıldığını, bu ibarenin .... tarafından Hindistan"da yaptırılan ve dünya miras listesinde yer alan anıtın ismi olduğunu, anlamının da anıt mezar olduğunu, başvuruda ayrıca .... ibaresinin de bulunduğunu, "..." ibaresinin başvurudan farklı bir anlamı olduğunu, her iki işaret arasında anlamsal farklılık bulunduğunu, bunun hemen herkes tarafından algılanabileceğini, .... ibaresinin bir çok markada değişik biçim ve kelimelerle birlikte tescil edilip kullanıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamından, davacının markalarının esas ve ayırt edici unsurunun ... ibaresinden oluştuğu, anılan kelimenin 24 ve 35. sınıf ürün ve hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürünlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden ayırt edicilik niteliğinin bulunduğu, uzun süreli ve yaygın biçimde kullanımı sayesinde tanınmışlıklık kazandığı ve ayırt ediciliğinin de önemli ölçüde arttığı, davalı başvurusunun konusu olan işaretin asıl ve ayırt edici unsurunun da "......." ibaresinden oluştuğu; zira altın ibaresinin renk bildiren bir sıfat olduğu ve sonraki kelimeyi tanımladığı, taraf ibarelerinin ortak unsur olan "..." kelimesi nedeniyle işitsel ve görsel olarak benzerlik taşıdığı ve genel izlenimlerinin de karıştırılacak düzeyde benzer olduğu hususunun FSHHM"nin 11.11.2011 tarih ve 2010/168-2011/221 sayılı kararı ile kabul edildiği ve bu kararın kesinleştiği; her ne kadar çekişmeli başvuruları farklı ise de içerdikleri ibareler ve 24.sınıftaki malları kapsaması ve önemli oranda benzer işaretler olması nedeniyle bu kararın mahkememizce de kuvvetli kanıt olarak dikkate alınması gerektiği, anılan kararda mal kapsamının 24.sınıf yani davacı markasının tanınmış olduğu ev tekstili ürünleri ile sınırlı olduğu; bu uyuşmazlıkta ise başvurunun 24.sınıf yanında 35.sınıfın tamamını kapsadığı; davacının tanınmış ev tekstili ürünlerinin satıldığı mağazalarda "..." ibareli markaların işletme adı ve tabelalarında kullanılabileceği ve fiilen de bu şekilde kullanıldığı dikkate alındığında, başvuru kapsamındaki 35/08 "mağazacılık" hizmetlerinde başvurunun kullanılması halinde en azından bağlantı kurulması ihtimali nedeniyle karıştırılabilecekleri, ancak başvurunun 35/01-05.sınıflarındaki "reklamcılık, büro hizmetleri, iş yönetimi, eksperlik, açık artırma hizmetleri" yönünden ise karıştırma ve davacının markalarından haksız yararlanma, itibar ve tanınmışlığına zarar verme ihtimalinin bulunmadığı; zira bu hizmetlerin alıcılarının tamamen profesyonel, seçici, yüksek özen sarfeden kimseler olduğu, "..." ve "...." işaretlerinin bu tüketiciler yönünden yeterince farklılaştığının kabulü gerektiği, Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen kararıyla hükümsüz kılınan davalıya ait 2006/00736 sayılı "..." ibareli markanın; taraflar arasından çekişmeli olmaktan çıkmış bir marka olarak kabulüne imkan olmadığına göre başvuru yönünden kazanılmış hak oluşturamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile .... 2013-M-3217 sayılı kararının başvuru kapsamındaki 24.sınıfta yer alan malların tamamı ile 35.sınıftın 06.altı grubu yani "müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri( belirtilen hizmetler parekende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)" hizmetleri yönünden kısmen iptaline, .... sayılı markanın başvuru kapsamındaki 24.sınıfta yer alan malların tamamı ile 35.sınıftın 06.altı grubu yani "müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri( belirtilen hizmetler parekende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)" hizmetleri yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.+
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 20/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi