19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6331 Karar No: 2014/10511 Karar Tarihi: 04.06.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6331 Esas 2014/10511 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Turhan Bilgiç'in vasisi A.. B.., davacı kefil T. B..'ye karşı 15.000 TL bedelli senede dayalı olarak icra takibi yaptı. Davacı, senedin tanzim tarihinde akli melekelerinin yerinde olmadığını ileri sürerek davaya konu senedin geçersizliğinin tespitine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istedi. Davalı ise, senette asıl borçlu olarak gözüken B. B..'in müvekkilinden mal alıp senedi verdiğini savundu. Mahkeme, davacının kısıtlama kararından önceki tanzim tarihli senetten borçlu olmadığının ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verdi. Ancak, davacının akıl hastalığının ve hakları kullanma ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair sağlık raporu araştırılmadan hüküm kurulduğundan karar bozuldu. Kanun maddeleri: TMK'nin 410. maddesi.
19. Hukuk Dairesi 2014/6331 E. , 2014/10511 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 28/01/2014 NUMARASI : 2013/131-2014/34
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı Turhan Bilgiç"in vasisi A.. B.., 22.12.2006 tanzim 22.01.2007 vare tarihli 15.000 TL bedelli senede dayalı olarak davalının davacı kefil T. B.. aleyhine icra takibi yaptığını senedin tanzim tarihinde davacının akli melekelerinin yerinde olmadığını ileri sürerek icra takibinde dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacının senedin tanzim tarihinde kısıtlı olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, senette asıl borçlu olarak gözüken, dava dışı B. B.."in müvekkilinden mal alıp davaya konu senedi verdiğini belirterek davanın reddine, %20 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davaya konu senedin 22.12.2006 tarihinde tanzim edildiği, davacı hakkında 19.01.2011 tarihinde kısıtlılık talebinde bulunulduğu 20.09.2011 tarihinde davacının vesayet altına alınmasına karar verildiği, TMK"nun 410. maddesinde kısıtlamanın iyi niyetli üçüncü kişileri ilandan önce etkilemeyeceğinin belirtildiği, davacının kısıtlama kararından önceki tanzim tarihli senetten dolayı borçlu olmadığının ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu senedin tanzim tarihi itibarıyla davacının akıl hastalığının ve bunun sonucu olarak hakları kullanma ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden akıl hastanesinden veya tam teşekküllü bir hastaneden sağlık kurulu raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.