17. Hukuk Dairesi 2015/489 E. , 2017/6363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp malul kaldığını, davalıya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve miktar tespit olunduğu anda artırılmak kaydıyla 100,00 TL. işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 03.05.2013"ten işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 21.08.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 50.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kaza tarihine göre davacının talep hakkının zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, poliçe limiti olan 50.000,00 TL. ile sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduklarını, olayda hatır taşıması bulunduğunu ve tazminattan indirim yapılması gerektiğini, ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 100,00 TL"nin 03.05.2013 tarihinden, 49.900,00 TL"nin ise ıslah tarihi olan 21.08.2014 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle davacının tedavi sürecinin devam etmesi ve gelişen durum bulunması nedeniyle de zararın kapsamının belirli hale gelmediği gözetildiğinde, dava konusu istem bakımında zamanaşımının gerçekleşmemiş olmasına; sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacı için hesaplanan tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerekli olmasına rağmen, bu indirimin yapılmamış olması hatalı ise de, davacı için hesaplanan toplam tazminatın, poliçe teminat limitinin çok üzerinde olması nedeniyle, yapılacak indirimin sonuca etki etmeyecek olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigortacı tarafından zorunlu trafik sigortalı araç, hususi otomobil olup dava dışı....."a aittir. O halde, temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, ticari faize hükmedilmesi doğru değildir.
3-Davalı ... şirketi, kaza yapan ve davacının cismani zarara uğramasına neden olan aracın trafik sigortacısıdır. Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödemekle yükümlüdür. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Mahkeme tarafından, dava dilekçesindeki bedele, davalının temerrüt tarihi olarak doğru biçimde belirlenen tarihten faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; davacının, poliçe teminat limitinin tamamının ödenmesi konusunda davalıya yaptığı başvuru ile davalıyı temerrüde düşürdüğü gözetilerek, talep artırım dilekçesine konu edilen kısım itibariyle de bu tarihten faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı
HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "100,00 TL"nin 03.05.2013 tarihinden, 49.900,00 TL"nin ıslah tarihi olan 21.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine 50.000,00 TL"nin 03.05.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.