23. Hukuk Dairesi 2017/2622 E. , 2020/3218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç karının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, hukuka aykırı genel kurul kararlarına dayalı olarak sürekli borçlandırıldığını ve gerçek borcu içermeyen ihtarlar nedeniyle ihracına karar verildiğini ileri sürerek, ihraç kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini, ihtarların usulüne uygun olduğunu ve gerçek borç miktarını yansıttığını, borcun genel kurul kararlarına göre hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 17.09.2012 tarih 2012/3900 Esas 2012/5166 Karar sayılı ilamıyla 15.04.2007 ve 10.02.2008 tarihli genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davaların sonucunun beklenip uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edildiği gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 15/04/2007 tarihli karar ile 10/02/2008 günü Genel Kurul kararının 5. maddesinin iptaline karar verildiğinin anlaşıldığı, anılan kararların kesinleştiği, davacının 1. ihtarnamede 30/04/2008 tarihi itibari ile kooperatife gecikme zammı da dahil olmak üzere toplam 12.852,58-TL miktarında borçlu bulunmasına rağmen kooperatif tarafından gönderilen ilk ihtarnamede davacının (2.500+2.500+11,500=) 18.000,00-TL asıl alacak, 20.875,00-TL gecikme borcu olmak üzere toplam 38.875,00-TL’nin ödenmesinin istendiği, çıkartılan ihtarnamenin bu şekli ile usulüne uygun olmadığı ve ihraç kararına esas alınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.