17. Hukuk Dairesi 2015/604 E. , 2017/6359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolda bulunan ve yol zemininden 50 cm. yüksekteki beton direk demirine çarpan davacının aracının kazada pert olduğunu, davacının da yaralandığını, davalının yapım çalışması devam eden yolda gerekli ve yeterli işaretlemeleri yapmaması nedeniyle kazanın meydana geldiğini ve davalının kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 30.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 27.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacının hizmet kusuruna dayanan tazminat talebi yönünden davada idari yargının görevli olduğunu, kazada davalı idarenin kusuru bulunmadığını, yapımı devam eden ve her türlü işaretlemenin yapıldığı yerde, davacının hızı nedeniyle kazanın meydana geldiğini ve tazminat talep hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 27.000,00 TL"nin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL"nin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç hasar bedeli ile uğranıldığı iddia olunan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan ..., kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun"un 2. maddesi uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 Sayılı KTK"nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve devamı maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Somut olayda; davacı vekili, davalı ..."ne karşı hizmet kusuruna dayanarak işbu davayı açmıştır.
Bu durumda mahkemece, davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.