12. Ceza Dairesi 2020/2518 E. , 2021/1764 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/1-4 ve 179/2, 62/1, 53/1, 58/6-7. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; 147 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın idaresindeki tescilsiz motosiklet ile yerleşim yeri içinde, iki şeritli, bölünmüş, asfalt kaplama, düz, eğimsiz, aydınlatmalı yolda, gece vakti seyir halindeyken kavşağa geldiğinde, kontrolsüzce kavşaktan çıkış yaparak seyir istikametine göre solundan gelerek düz devam etmekte olan katılanın idaresindeki araçla çarpışması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli kusurlu olarak iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
A) Taksirle yaralama suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Kaza anında 147 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaması;
Kabul ve uygulamaya göre de;
2) Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
3) Sanığın TCK"nın 89/4. maddesi uyarınca tayin olunan 9 ay hapis cezasından, aynı Kanunun 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 7 ay 15 gün hapis cezasının, yine aynı Kanunun 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi sırasında hesap hatası yapılarak, sonuç adli para cezasının 4.500 TL yerine, yazılı şekilde 4.700 TL olarak fazla belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
B) Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ise tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; yukarıda izah edildiği şekilde gerçekleşen olayda, sanığın bilinçli taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.