17. Hukuk Dairesi 2016/4471 E. , 2017/6348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacıların murisi..."in davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçta yolcu iken gerçekleşen çift taraflı kazada vefat ettiğini ve davacıların bu suretle murislerinin desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek ıslahla birlikte davacı ... için 107.637,87 TL, davacı ... için 28.798,70 TL, davacı ... için 24.612,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.03.2012 tarihli dilekçesi ile davacı ... yönünden açtıkları davadan feragat etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davalının dava öncesinde davacılara ödeme yaptığını ve davacılar tarafından ibra edildiğini, ayrıca olayda hatır taşıması da bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı ... yönünden açılan davada feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların davasının kabulü ile davacı ... için 107.637,87 TL, davacı ... için 28.798,70 TL, davacı ... için 24.612,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının 07.04.2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle
birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/12/2013 gün ve 2012/16352 Esas 2013/17050 karar sayılı ilamı ile "ödeme tarihi itibariyle davacıların gerçek zararlarının tespit edilerek, ödenen miktar ile ödenmesi gereken miktar arasında açık ve fahiş bir fark olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, emekli olarak vefat eden desteğin gelirinin emekli maaşı ve buna ek olarak asgari ücret olarak kabul edilmesinin doğru olmadığı, davacı ... yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru görülmediği" gerekçeleriyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek davanın kısmen kabulü ile davacı ... ... yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine; davac..., ....,.... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, davacı ... ... için 9.716,41 TL, ... ... için 4.864,04 TL, ... ... için 3.812,04 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 07/04/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı şirketin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmasına karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen hususlarda yeniden inceleme yapılmasının mümkün olmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacılar vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin ve davalı vekilinin vekalet ücretlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakta olup, davanın kabul ve reddedilen kısımlarına ilişkin olarak, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti bakımından, ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.
Somut olayda; maddi tazminat bakımından, davacı ... için 107.637,87 TL, davacı ... ... için 28.798,70 TL, davacı ... ... için 24.612,64 TL ve davacı ... ... için 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir. Mahkemece bu kalemler yönünden davacı ... ... için 9.716,41 TL,... için 4.864,04 TL, ... ... için 3.812,04 TL destekten yoksun kalma tazminatı olarak kısmen kabul edilmiş, diğer davacı ... ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Buna göre; kabul ve reddedilen miktar yönünden kendisini vekil ile temsil etmiş olan taraflar yararına her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte bulunmadığından, 6100 sayılı HMK.nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK.nın 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı vekilinin sair itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının 7. bendinde yer alan “2.207,21 TL” ibaresinin “4.500 TL” olarak davacılar yararına değiştirilmesine ve 8. bendinde yer alan “13.759,35 TL” ibaresinin “15.601 TL” olarak davalı yararına değiştirilmesine ve bozmaya uygun hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalıya geri verilmesine, 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi