1. Hukuk Dairesi 2015/15876 E. , 2015/13528 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GEBZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2015
NUMARASI : 2010/335-2015/99
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi................. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, ortaklığın giderilmesi davasında verilen yetkiye dayanarak açtığı asıl ve birleştirilen davalarında, paydaşı olduğu 1486 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarının “A...........Ç....................."in isminin nüfus kaydına uygun şekilde “A.. T..”, “M....... Ç..........”"in “M.. T..” , “Aziz kızı Hatice”"nin “Aziz kızı H.. T..” , “Aziz kızı Emine”"nin “Aziz kızı Emine K...............a” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davadaki istem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davalardaki istemler yönünden iddiaların ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten de, asıl davada tapuda “A... Ç.......” olarak yazılı kaydın, “A.. T..” olarak düzeltildiği, A.. T.. mirasçılarının paylarını davacı şirkete devrettikleri gözetilmek suretiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, 1486 parselin 16/192 payının “Aziz kızı Hatice”, 16/192 payın “Aziz kızı Emine”, 8/192 payın “Hüseyin oğlu M......... Ç..............” 8/192 payla, 8/192 payın “.......... oğlu Ali ...........” adlarına kayıtlı olduğu edinme sebeplerinin tapulama, edinme tarihinin 08/03/1957 olduğu,
./..
Tapulama tutanağında, taşınmazın senetsizden, “…Emine’nin kendinden evvel ölen oğlu Hüseyin’in evlatları Ali ve Mustafa’ya….. 1949’da Gülzade’nin ölümü ile veraseti kızları Emine, Hatice ve Refik’e (diğer kocası Aziz’dendir) kaldığı…” ibarelerinin yeraldığı, tespitin 12/09/1956 yılında yapıldığı, itirazsız 08/03/1957 tarihinde kesinleştiği, nüfus kayıtlarına göre Ali ve M.. T..’un baba adının Hüseyin, Hüseyin’in anne adının Emine olduğu, böylece tutanaktaki baba ve babaanne isimlerinin nüfus kaydı ile örtüştüğü, yine nüfus kayıtlarına göre Emine, Hatice ve Ahmet Refik’in kardeş oldukları, anne adlarının Gülizar baba isimlerinin Aziz olduğu, özellikle duruşmada dinlenen davacı tanığı 1928 doğumlu A.. E..’in de nüfus kaydı ile örtüşen tesbit tutanağını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca, birleşen dosyadaki istemler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.