2. Hukuk Dairesi 2015/23599 E. , 2015/24985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, ziynet alacağı talebinin kabulü ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen nafakaların miktarı ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de: yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalı erkeğin eşi için "ay hali yeni oldu hamile değil, bundan sonra bir şey olursa benden değildir." şeklinde sözler söyleyerek eşini küçük düşürdüğü, aralarında eğitim farkı olduğunu, boşanmanın zamanının geldiğini söyleyerek aşağıladığı, davalı-davacı kadının ise eşine "koca kafalı" diyerek hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda; her iki eş de kusurlu olmakla birlikte, davacı-davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı-davalı erkeğin boşanma davası bakımından Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinde belirtilen boşanma koşulları gerçekleştiğine göre, boşanma kararı sonucu itibariyle doğru olup, davalı-davacı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.m.438/7).
3-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
4-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, 2. bentte gösterilen sebeple erkeğin davası yönünden boşanma hükmünün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesi DEĞİŞTİRİLMEK SURETİYLE ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Salim"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Songül"e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.