17. Hukuk Dairesi 2016/3923 E. , 2017/6333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; 25/04/2012 tarihinde davacının idaresindeki araç ile davalı ... şirketine sigortalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak beden gücü kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 30/11/2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini 38.198,52 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davalı şirketin 04/07/2013 tarihinde 63.801,61 TL ve 17/02/2014 tarihinde 40.032,11 TL olmak üzere toplam 103.833,72 TL tazminat ödeyerek sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 38.198,52 TL"nin 04/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle cismani zarardan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafın 25/04/2012 tarihli kazayla ilgili davalıya yaptığı başvuru üzerine davalı ... şirketi tarafından 04.07.2013 tarihinde 63.801,61 TL ödeme yapıldığı ve yine sigorta tahkim komisyonuna başvuruda bulunması üzerine 11.11.2013 tarih ve 2013/2281 K sayılı karar ile yapılan ödeme mahsup edilerek hesaplanan 29.557 TL tazminatın ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK"nin 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir
Somut olayda davacının sunmuş olduğu . ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 14.05.2013 tarihli özürlü sağlık kurulu raporuna göre davacının %36 oranında sürekli malul kaldığı belirlenmiştir.
İşbu davada mahkemece ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği (... Sağlık İşlemleri Tüzüğüne) göre düzenlenen 12.03.2015 tarihli raporda davacının özür durumu %45,20 olarak belirlenmiş ve bu rapor esas alınarak hesaplama yaptırılmıştır.
Söz konusu belirlemenin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmekte olup bilirkişi heyetince ilgili yönetmeliğin mi, yoksa tüzüğün mü rapora esas alındığı açık değildir.
Mahkemece hükme esas alınan raporda çelişki giderilmemiştir. Bu halde yukarıda bahsedilen raporlar da göz önünde bulundurularak, davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği’ne uygun şekilde maluliyet oranının kesin ve net bir şekilde tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi"ne gönderilip kurumdan rapor alınarak, gerektiğinde aktüerya uzmanından ek rapor alınmalı ve varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurulmadan yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.