17. Hukuk Dairesi 2016/15518 E. , 2017/6331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı ... vekili; 04/02/2014 tarihinde davacının eşi ..."in sevk ve idaresindeki, davalıya ... poliçesi ile sigortalı araçla yaptığı kaza sonucu vefat etmesi sebebiyle eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ... vekili; kazada vefat eden ..."in davacının babası olduğunu ve babasının desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ... vekili; 04.12.2015 tarihli dilekçe ile dava değerini 134.575 TL olarak; davacı ... vekili; 07.12.2015 tarihli dilekçe ile 31.469 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; kusur oranlarının ve murisin ölüm sebebinin belirlenmesi için savcılık dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacıların murisi araç sürücüsü
tam kusurlu olduğundan davacıların tazminat talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davacı ... için 134.675,17 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın kabulü ile ... için 31.469,59 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmalarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketi sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı, HGK"nun 18.11.2015 gün ve 2014/17-691 Esas- 2015/2626 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı eş ve çocuk, destekleri ..."in 04/02/2014 tarihinde sürücüsü olduğu araçla kaza yapması sonucunda vefatı nedeniyle aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta
Poliçesi ile sigortacısı olan davalı ... şirketinden tazminat talebinde bulunmaktadırlar.
Trafik kazası sonucu ölen çocuk ölmeseydi, ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda desteğin evli ve 2 çocuğu olduğu gözetilerek desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır.
Dava konusu olay nedeniyle destek ..."in anne ve babası tarafından da ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/317 esas sayılı dosyasında destekten yoksun kalma tazminatı talepli olarak dava açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan raporda müteveffanın destek tazminatı hesabı yapılırken anne ve babanın destek süreleri hesaba katılmamış olup, desteğin tüm gelirini eş ve çocukları (biri eski eşi ..."ten olma davacı ..., diğeri öldüğündeki eşi..."dan olan davacı olmayan ...) ile paylaşacağı varsayımı ile hesaplama yapıldığı görülmektedir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/317 E sayılı devam eden dava gözetilmeden murisin gelirinden anne babaya destek payı ayrılmadan yapılan hesaplama eksik ve hatalı olmuştur.
O halde, murisin anne ve babası tarafından davalı ... şirketi aleyhine açılan ve dosya arasında yer almayan ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/317 esas sayılı dosyasının getirtilip, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak ve anne babanın payı gözetilmek suretiyle davacıların hak kazanacağı muhtemel tazminat tutarının hesaplanması konusunda bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı belirlendiği rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
3-)Davacı 6 yaşındaki... babasının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş; mahkeme tarafından, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı çocuk için tazminata hükmedilmiştir.
Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal
ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.
Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda desteğin, davacı erkek çocuğuna 22 yaşa kadar destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre erkek çocuklarının 18 yaşına kadar, yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda, davacı ..."in herhangi bir okulda okuyup okumağı konusunda araştırma yapılmalı, eğitim hayatlarına ilişkin durum saptandıktan sonra; rapor düzenleyen bilirkişiden, eğitim hayatı devam etmeyen davacı erkek çocuk için 18 yaşına kadar destek alacağı, yüksek okul okuması Ya da okuma ihtimali olması durumunda 25 yaşına kadar destek alacağı gözetilerek hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınarak (davacı tarafın kararı temyiz etmemiş olması nedeniyle 06.11.2015 tarihli raporda 22 yaşına kadar hesaplanan miktarın, davalı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu da gözetilerek) oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış ilkeler benimseyen bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2)ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 5.6.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.