Esas No: 2019/6552
Karar No: 2022/1368
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6552 Esas 2022/1368 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/6552 E. , 2022/1368 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
A) Sanık ... hakkında ''2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme'' suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyizlerinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçların Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık ... hakkında ''2011 takvim yılında sahte belge düzenleme" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisi ve katılan vekilinin, sanık ... hakkında ''2008,2009,2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme'' suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizlerinin incelenmesinde;
1) Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden; sanığın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin ortağı ve resmiyette yetkilisi olduğunu, ancak kendisi tarafından verilen 11.09.2006 tarihli vekaletnameye istinaden şirket işlemlerini fiilen ...'nin yürüttüğünü, 11.01.2008 tarihli azilname ile ...'yi azlettiğini ve aynı tarihli istifaname ile de şirket müdürlüğünden istifa ederek, durumu Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne bildirdiğini beyan etmesi, dosyada mevcut vekaletname, azilname, istifaname ve Ticaret Sicil Müdürlüğü yazılarının da sanığın savunması doğrultusunda olduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
a) Suça konu faturaları düzenleyen şirketin, 2011 yılına ait düzenlemiş olduğu fatura asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ya da şirketin bağlı bulunduğu vergi dairelerinden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
cc)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
c)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Sanık ... hakkında kurulan hükümler yönünden; sanığın UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 17.03.2019 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisi ve katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeksizin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 27.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.