Esas No: 2019/4956
Karar No: 2022/1371
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4956 Esas 2022/1371 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte belge düzenleme suçundan mahkumiyet hükümleri kurulmuştur. Ancak cumhuriyet savcısı, sanık müdafisi ve sanıkın temyiz nedenleri yerinde görülerek diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bozulmasına karar verilmiş ve sanıkların olanaküstü dava zamanaşımı nedeniyle kamu davaları düşürülmüştür.
Sanıklar hakkında 2010 yılında sahte belge düzenleme suçundan mahkumiyet hükümleri kurulmuştur ancak hükümlerin eksik araştırma ve inceleme sonucu kurulduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmektedir. Ayrıca, birden fazla sahte fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmemştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı
- 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
I-Sanıklar hakkında ''2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme'' suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklara yüklenen suçların Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla Cumhuriyet savcısının, sanık ... müdafisinin ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
II-Sanıklar hakkında ''2010 takvim yılında sahte belge düzenleme'' suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerineyönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklar ... ile ...'ın savunmalarında, birbirlerini ve suça konu faturaları düzenleyen şirketin diğer ortağı görünen sanık ...'i tanımadıklarını, ... veya .... isimli kişi tarafından kandırılarak şirketin adlarına kurulduğunu beyan ettikleri, sanık ...'in savunmasında, adına kayıtlı şirketin kendisinden habersiz olarak kimlik bilgileri kullanılarak kurulmuş olduğunu, bu şirketten tesadüfen haberinin olduğunu ve bu nedenle suç duyurusunda bulunduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1) Suça konu faturaları düzenleyen şirketin 2010 yılına ait düzenlemiş olduğu fatura asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ya da şirketin bağlı bulunduğu vergi dairelerinden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını, ... veya...'ya ait olduğunu söylemeleri halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2) ... veya ...'nın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanıkların ve bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3)Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da ismi bildirilen kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakleri bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
4)Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlenmesi halinde TCK’nin 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının, sanık ... müdafisinin ve sanık ...'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 27.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.