14. Ceza Dairesi 2015/5752 E. , 2015/10400 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 14 - 2013/267077
MAHKEMESİ : Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01.03.2013
NUMARASI : 2010/372 Esas, 2013/40 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
İlk derece mahkemesince verilip kısme re"sen de temyize tabi hükümlerin suça sürüklenen çocuk ve sanık müdafileri tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 21.10.2015 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü verilerek suça sürüklenen çocuk ve sanık müdafilerine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından B.. E.. hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık G.. İ.. müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı, anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde sanık G.. İ.. yönünden DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık E.. K.. adına gelen Av. U.. A.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık E.. K.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 18.11.2015 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 14.06.2012 günlü raporu ile "....ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan travma sonrası stres bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluk ile sınır-hafif derecede zeka geriliği denilen akıl zayıflığı tespit edildiği, kendisinde tespit edilen zeka geriliğinin olay tarihindeki yaşı da dikkate alındığında mağduru bulunduğu olayın kötülüğünü anlamasına ve ruhsal yönden karşı koymasına engel olacak mahiyet ve derecede bulunmadığı ve kendisinde mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayacağı" oybirliğiyle bildirilen, suç tarihinde onyedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, olay günü sanık ve suça sürüklenen çocukla buluşup, çarşıdan alkollü içecek aldıktan sonra sanığın arkadaşının evine gittiği, burada alkol aldıktan sonra önce sanık ardından suça sürüklenen çocukla cinsel ilişkiye girmesinin ardından dışarıya çıkıp suça sürüklenen çocukla discoya giderek burada da bira içtikten sonra birlikte yolda giderken polisler tarafından yakalandıkları olayda, sanık ve suça sürüklenen çocuğun mağdureye yönelik eylemlerinde cebir, tehdit veya hile kullandıklarına ilişkin mağdurenin dahi bir beyanda bulunmadığının ve alkolü rızasıyla aldığının anlaşılması karşısında, sanık ile suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin TCK"nın 104/1. maddesinde tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki ve TCK"nın 234/3. maddesinde yer alan çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarını oluşturduğu gözetilerek, bu suçlardan mahkûmiyetleri yerine, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk ve sanık müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu
itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/372 Esas sayılı dosyasından düzenlenen 01.03.2013 günlü yakalama müzekkereleri ile haklarında hükmen yakalama çıkartılan suça sürüklenen çocuk E.. K.. ile sanık G.. İ.. haklarındaki yakalama kararlarının KALDIRILMASINA, ve bu suçlar nedeniyle tutuklanıp cezaevine konulmuş iseler TAHLİYELERİNE, suça sürüklenen çocuk ile sanığın başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadıkları takdirde derhal salıverilmeleri hususunun mahalline en seri vasıtayla bildirilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
10.11.2015 tarihinde verilen işbu karar 18.11.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından B.. E.. hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.