Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14878
Karar No: 2013/13913
Karar Tarihi: 10.09.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/14878 Esas 2013/13913 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı idare, kamu görevlisinin ölümü ya da yaralanması halinde öngörülen nakdi tazminatı davalının hatalı eylemi nedeniyle ödemiştir. Bu nedenle davalıdan rücuen ödeme talep etmiştir. Mahkeme, yapılan ödemelerin rücuen istenemeyeceği gerekçesiyle istemi reddetmiş, ancak Yargıtay'ın incelemesi sonucu davacının talebinin kabul edilmesi gerektiği kararına varılmıştır. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Yasa'ya göre devlet, bu yasa kapsamı içinde yer alan kamu görevlisinin görevi sırasında ve görevi ile bağlantılı olarak uğradığı zararların öncelikle ödemesini üstlenmektedir. B.K.'nun 51. maddesi, zincirleme sorumluluk durumunu düzenlemekte ve sorumluların tamamının zarardan zincirleme sorumlu olacakları hükme bağlanmaktadır.
4. Hukuk Dairesi         2012/14878 E.  ,  2013/13913 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/01/2012 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rucüen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Davacı idare, davalının hukuka aykırı eylemi sonucu, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Yasa kapsamı içinde bulunan kamu görevlisine ödemede bulunduğunu belirterek, yaptığı ödemenin davalıdan rücuen ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, anılan yasa hükümleri uyarınca, yapılan ödemelerin rücuen istenemeyeceği gerekçesi ile istem reddedilmiş, karar davacı idare tarafından temyiz edilmiştir.
    Davaya konu edilen uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken ve özel bir nitelik taşıyan 2330 sayılı Yasa ile B.K.’nun rücuya ve birlikte sorumluluğa ilişkin hükümlerinin bir arada incelenmesi önem taşımaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle göz önünde tutulması gereken 2330 sayılı Yasanın hükümlerine göre devlet, bu yasa kapsamı içinde yer alan kamu görevlisinin görevi sırasında ve görevi ile bağlantılı olarak uğradığı zararların öncelikle ödemesini üstlenmektedir. Diğer bir anlatımla, devlet, kamu görevlisinin ölmesi halinde mirasçılarına, yaralanması durumunda ise kendisine, yaralanma derecesine göre nakdi tazminat adı altında yine yasada öngörülen ölçü ve miktarlarda ödemede bulunmayı yükümlenmiştir. Bunun amacı zarar gören kamu görevlisinin öncelikle ve ivedilikle korunmasıdır. Devletin buradaki sorumluluğu, yasadan doğan ve zaman itibariyle öncelik taşıyan bir sorumluluktur. Bu bağlamda devlet öncelikle ve ivedilikle yaptığı bu ödeme ile ilgili olarak, zararlandırıcı eylemin meydana gelmesinde bir başkasının sorumluluğu bulunup bulunmadığını gözetmeden, sorumluluğun kapsamı ile failin kimler olduğunu daha sonra belirlemek üzere bir bakıma zarar verenin yükümlülüklerini yerine getirmektedir. İşte devlet yaptığı bu ödeme ile zarar verenin yükümlülüğü oranında zarar görenin yerine geçerek ona rücu hakkını elde edebilmektedir.

    ...

    Öte yandan, B.K.’nun 51. maddesinde, zincirleme sorumluluk durumu düzenlenmiş ve ayrı ayrı hukuki nedenlerden doğmuş olsa da sorumluların tamamının zarardan zincirleme sorumlu olacakları, düzenleme altına alınmıştır. Maddenin şu düzenleniş biçimi somut olaya uygulandığında, meydana gelen zarardan yasa gereğince davacı idarenin, haksız eylem nedeniyle de zarar verenin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. İşte devlet, bu yasal sorumluluğu nedeniyle zararın oluşumundan kimlerin sorumlu olduğu belirlenmeden öncelik ve ivedilikle yasadan doğan yükümlülüğünü yerine getirmektedir. Devletin yasadan doğan bu yükümlülüğü sonucu yaptığı ödemenin bağış olmadığı işin kapsam ve niteliğinden anlaşılmaktadır. Aksi halde, zarar veren 2330 sayılı Yasa kapsamı içinde yer alan bir görevliye verdiği zarardan sorumlu tutulmamış olacaktır. Böyle bir sonucun hukuken uygun görülemeyeceği açıktır. Şu durumda, devletin yaptığı ödemede zarar verene kusuru oranında rücu etme hakkının var olduğunun kabulü sorumluluk hukukunun genel bir kuralıdır.
    Somut olayda zarar veren hukuka aykırı eylemi nedeniyle devleti, zarar görene karşı yükümlülük altına sokmuş ve devlette 2330 sayılı Yasa uyarınca bu yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Devletin, zarar görene ödeme yapması nedeniyle, mal varlığında, bir eksilmenin meydana geldiği, ödemekle yükümlü olan zarar verenin de, tazminat borcunun başkası tarafından ödenmesi nedeniyle ödeme miktarı kadar haksız zenginleştiği açıktır. İşte davacı idare, mahkemeden yaptığı bu ödemeden davalının kusuru oranındaki kısmının rücuen kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Şu durumda mahkemece yapılacak iş, dosyadaki sorumluluk durumuna göre, davalının ödemekle yükümlü olduğu tazminat kapsamını belirleyerek hüküm altına almaktır. Açıklanan bu yön gözetilmeden karar yerinde yazılı bulunan gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması yasaya aykırı olduğundan kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 10/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi