(Kapatılan)17. Ceza Dairesi 2020/2104 E. , 2020/7379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ..., karar açıklanırken ceza infaz kurumundan SEGBİS bağlantısı ile yüzüne okunan kararı, her ne kadar yasal süresinde temyiz etmemiş ise de; 5271 sayılı CMK"nun 263/1. maddesinde belirtildiği üzere "Sanığa tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceği" şeklindeki yasa yolu bildiriminde de bulunulmadığı anlaşılmakla, sanığın 16.12.2019 havale tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabulü ile tebliğnamede temyiz isteminin reddine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocuk ... ve sanıklar ..., ... ile incelemeye konu dosya sebebiyle hırsızlık suçundan mahkumiyet cezası alan ... açısından, ilk kararı temyiz etmemiş oluşu sebebiyle, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 26/03/2018 tarih, 2017/1016 Esas ve 2018/3919 Karar sayılı ilamındaki sirayet hususunun mahkemesince gözetilmesi mümkün kabul edilmiştir.
I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında her ne kadar 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin belirtilmesi doğru olsa da, 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesine esas alınabilecek ilamın hükümde gösterilmemiş oluşu ve esas alınabilecek ilamda iki farklı ceza miktarı olması karşısında, ağır ceza içeren ilamında belirtilmesi gerektiği gözetilmeden sadece tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmişse de, 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına esas alınabilecek ilamın içerisindeki hırsızlık suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası içeren, Küçükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/1490 Esas ve 2010/1910 Karar sayılı ilam oluşu, infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabul ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’un temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hükümlerden yargılama giderine ilişkin kısım çıkartılarak yerine "Bozma kararı öncesi, kararda belirtilen yargılama giderleri açısından sanıkların, suça sürüklenen çocuk ... ve temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...’in sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmalarına, bozma kararı sonrası yapılan yargılama giderlerinin ise Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına ayrıca bozma ilamı öncesi sanıkların payına düşen miktarın inceleme tarihi itibarıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan daha az olması söz konusu olursa 5271 sayılı CMK"nun 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubu arasında bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 31/3, 151/1, 31/3 maddelerinde tanımlanan hırsızlık ve mala zarar verme suçları için öngörülen cezaların türleri ve üst sınırlarına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2 maddesinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin ilk mahkumiyet karar tarihi olan 18/06/2014 tarihi ile bozma ilamı sonrası verilen son mahkumiyet karar tarihi olan 21/11/2019 tarihi arasında geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 09/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.