19. Hukuk Dairesi 2013/13385 E. , 2014/10465 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız davalı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredilerin davalı şirketçe ödenmemesi üzerine 01.05.2006 tarihli kat ihtarı ile hesabın kat edildiğini, davalı-asıl borçlu şirketin maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine tesis edilen 900.000,00 TL. limit ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını ve bu takibin kesinleştiğini, müvekkilinin kredi alacağının söz konusu ipotek miktarından fazla olması sebebiyle ayrıca davalı-borçlu şirkete karşı dava konusu ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-asıl borçlu şirketin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının Genel Kredi sözleşmesinin 51. maddesi gereği iptali ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hesabın kat edildiği 01.05.2006 tarihi itibariyle banka alacağının teminat limitlerini aşmadığını, ancak takibin devamı içerisinde asıl alacağa işleyen faizle birlikte takip konusu toplam borcun ipotek limitini aştığı için bu dava konusu takibin başlatıldığını, bu durumda davacının aynı alacak için mükerrer takip yaptığını, nitekim ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip dosyasında talep edilen asıl alacak miktarının teminat limiti altında olduğunun görüleceğini, mükerrer takip yapıldığı için yapılan ödemelerin hangi takip için mahsup edildiğinin anlaşılamadığını, davacının işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen 15.01.2013 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; davacı bankanın, davalı şirkete kullandırılan krediler nedeni ile, 20/09/2011 icra takip tarihi itibari ile 1.559.134,97-TL alacağı olduğu, alacağın 900.000-TL lik kısmı ipotek ile karşılandığından, bankanın davalıdan takip tarihi itibari ile 659.134,96-TL alacaklı olduğu, ancak davacı banka tarafından 639.294,57-TL nakit alacak talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı bankanın alacağının bu miktar üzerinden hüküm altına alınması gerektiği, davacı banka tarafından verilen ve iade edilmeyen 7 adet çekin garanti tutarının toplamının 3.815,00-TL olduğu, temerrüt halinde akdi faiz oranı %84"ün %50 fazlasının temerrüd faizi olarak uygulanacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalı borçlunun icra takip dosyasına karşı yaptığı itirazının iptaline, takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %. 126 oranını aşmamak üzere artan ve eksilen oranlarda temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden % 40 oranında hesaplanan 255.717,60-TL. icra inkar tazminatının da ayrıca davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalı vekiline 10.958,70 TL. nisbi temyiz harcı ile 150,00 TL. gider avansını yatırması için çıkarılan 25.05.2013 tarihli muhtıra davalı vekiline 31.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı vekili muhtırada belirtilen 7 günlük kesin sürede bu eksiği gidermediğinden mahkemece 27.06.2013 tarihli ek karar ile davalı vekilinin kararı temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı vekilince yasal 7 günlük sürede temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin 27.06.2013 tarihli davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin ek karara yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı banka vekilinin temyiz itirazlarına gelince dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin 27.06.2013 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan ek kararın ONANMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin 19.03.2013 tarihli asıl karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.