17. Hukuk Dairesi 2014/21829 E. , 2017/6316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 10.09.2008 tarihinde, ... karayolunda, sürücü...." un sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın, ana yolu üzerinde virajı hızlı almaya çalıştığı için, direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve kaza yaptığını, kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkili ..."ın sakat kaldığını, bu kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu bulunan ... plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısının davalı ... A.Ş olduğunu, her ne kadar davalı şirketin bu kaza sebebiyle müvekkiline haricen bir miktar tazminat ödemişse de bu miktar tazminatın müvekkilinin zararını karşılamaktan uzak olduğunu, bu sebeple bakiye zararlarının tazmini için işbu davanın açılmasının gerektiğini, bu olayla ilgili ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/372 E. ve 2009/104 K. Sayılı dosyasıyla yargılama yapıldığını ve karar verildiğini, bu dosyanın temyiz aşamasında olduğunu, dosyanın tüm tasdikli suretlerinin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/27 E. 2010/158 E. dosyalarında mevcut olduğunu, her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmaması kaydıyla şimdilik, müvekkiline iş ve güçten kaybı sebebiyle 8.000,00.TL tazminatın temerrüt tarihi olan kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili; 21/03/2013 tarihinde taleplerini 72.482.00.TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere,kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003
tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18nci maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17nci maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Mahkemece, kaza yapan minibüsün zorunlu karayolu taşımacılık sigortası yaptırmasının zorunlu olduğunu, ancak kaza yapan aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunmadığı, bu nedenle davacının Güvence hesabına başvurması gerektiği, davalı zmss sigorta şirketine ancak kaza tarihindeki zorunlu karayolu taşımacılık teminat limitinin üzerinden bir zarar söz konusu olursa başvurabileceği gerekçesiyle davayı red etmiştir. Somut olayda, kaza yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunmamakta olup, yukarıdaki açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk gereği davacı bu halde aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısna (zmms"sine) karşı dava açabilecektir. Bu nedenlerle, mahkemece davanın esasına girilerek toplanacak deliller ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.