Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2016/824
Karar No: 2020/355
Karar Tarihi: 09.06.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/824 Esas 2020/355 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2016/824 E.  ,  2020/355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 8. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili 19.03.2012 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ..."na bağlı Adana İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Servis Komuta Merkezinde çalıştığını, üyesi olduğu Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ile davalı ... arasında düzenlenen 01.01.2009-31.12.2010 ve 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmelerinin 45, 46, 47, 48, 49 ve 70. maddelerinde işyerindeki çalışma sistemine ilişkin düzenlemelerin bulunduğunu, müvekkili işçinin Adana İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Komite Merkezinde şoför olarak çalışmaktayken 23.10.2011 tarihinde deprem nedeniyle Adana Valiliğinin oluru ile 23.10.2011-29.02.2012 tarihleri arasında Van İli Erciş ilçesinde geçici görevlendirildiğini, görevlendirildiği sürece 7/24 hizmet vermesine rağmen kanun ve toplu iş sözleşmesi gereğince kendisine ödenmesi gereken fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili 20.04.2012 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının 22.10.2011-03.12.2011 tarihleri arasında Adana Valiliğinin oluru ile Van ilinde görevlendirildiğini ve 15.10.2011-14.11.2011 dönemi için 389,84TL, 15.11.2011-14.12.2011 dönemi için 322,12TL fazla çalışma ve olağanüstü hal ödemesi, 22.10.2011-03.12.2011 dönemi için ise 1.063,93TL harcırah ödemesi yapıldığını, yine davacının 12.12.2011-31.01.2012 tarihleri arasında ikinci kez Van ilinde görevlendirmesi nedeniyle 15.12.2011-31.12.2011 dönemi için 272,12TL, 01.01.2012-31.01.2012 dönemi için 511,12TL fazla çalışma ve olağanüstü hâl ödemesi, 12.12.2011-31.01.2012 dönemi için ise 1.063,93TL harcırah ödemesi yapıldığını, davacının bu görevlendirmesinin 31.01.2012 tarihinde bittiğini ve Şubat ayında Van ilinde görevli olmadığını, 08-10 Şubat 2012 tarihleri arasında Ankara ilinde görevlendirildiğini, Van’da görevli olduğu döneme ilişkin tüm ödemelerinin eksiksiz yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. Ankara 8. İş Mahkemesinin 06.06.2013 tarihli ve 2012/170 E., 2013/536 K. sayılı kararı ile; bordrolarda toplu iş sözleşmesinin dikkate alınmadığının anlaşıldığı, 01.03.2013 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Ankara 8. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 19.03.2015 tarihli ve 2013/34369 E., 2015/10977 K. sayılı kararı ile; “…1- Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu tartışmalıdır.
    Somut olayda, davacı görevlendirildiği süre içerisinde 7/24 çalışmasına rağmen toplu iş sözleşmesi gereği fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, çalıştığı yerin deprem bölgesi, acil kurtarma çalışmaları olması sebebiyle ara dinlenmesi olmadığını iddia etmiş, davalı ise davacıya Van iline 1. görevlendirilmesi için toplam 1.775,89TL, 2. görevlendirilmesi için ise 2.121,35TL ödeme yapıldığını savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, davacının geçici görevlendirildiği tarihlerde 7/24 çalıştığı kabul edilerek yapılan fazla mesai hesabından ara dinlenme süresi düşülmemişse de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre 24 saatin tamamının işyerinde geçirildiği günlerde fiili çalışmanın en fazla 14 saat olabileceği, bunun dışında kalan zaman yemek, tuvalet, uyku ve benzeri ihtiyaçlar için ayrılmasının söz konusu olabileceği dikkate alınmadan, tüm çalışma dönemi için, 24 saat kesintisiz çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilkelerine aykırıdır.
    2- Ayrıca, postalar hâlinde çalışılması ile ilgili yönetmeliğe göre, bir çalışmanın gece çalışması sayılabilmesi için, çalışmanın çoğunun 4857 sayılı İş Kanunu"na göre gece sayılan zaman diliminde geçmesi gerekir.
    Somut olayda, çalışılan zamanın yarıdan fazlasının kanuna göre gece sayılan zaman diliminde geçtiği somut veriler ile ispatlanamadığından, davacının fazla mesai alacağı gündüz çalışma düzenlemelerine göre belirlenmelidir. Mahkemece, fazla mesai alacağı yukarıda belirtilen şekilde tespit edildikten sonra, davalı işveren tarafından yapıldığı belirtilen fazla mesai ödemelerinin yapılıp yapılmadığı, davacı işçiden sorulmalı, söz konusu ödemelerin yapıldığı dosya kapsamından anlaşılırsa, bunlar da mahsup edilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle bozma kararı verilmiştir.
    Direnme Kararı:
    9. Ankara 8. İş Mahkemesinin 22.12.2015 tarihli ve 2015/618 E., 2015/1553 K. sayılı kararı ile; davacının 7/24 esasına göre çalıştığı, bu hususun işverenin de kabulünde olduğu, çalışma koşullarının olağanüstü ve deprem sonrası olması nedeniyle yasal mevzuat kapsamında çalışmasının beklenemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık;
    Somut olayda;
    1- Şoför olan ve 24 saat çalışma esasına göre görev yapan davacı işçinin fazla çalışma ücreti alacağının bir günde en fazla 14 saat çalışılabileceği kabul edilerek hesaplanma yapılmasının gerekip gerekmediği,
    2- Davacının fazla çalışma ücreti alacağının gündüz çalışması düzenlemelerine göre belirlenmesinin uygun olup olmadığı,
    3- Davalı işverenin fazla çalışma ödemelerini yapıp yapmadığının davacı işçiden sorulmasına gerek bulunup bulunmadığı noktalarında toplanılmaktadır.

    III. GEREKÇE
    12. 4857 sayılı İş Kanunu"nun (4857 sayılı Kanun/İş Kanunu/Kanun) 63. maddesine göre;
    "Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır (Ek cümle: 10/9/2014-6552/7 md.; Değişik cümle: 4/4/2015-6645/36 md.). Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir.
    Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, iş yerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu hâlde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir (Ek cümle: 6/5/2016-6715/3 md.). Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.
    Çalışma sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde uygulama şekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.".
    13. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 63 ve devamı maddelerinde çalışma süresi düzenlenmiş olmakla birlikte "çalışma süresi"nin tanımı yapılmamıştır. Ancak 63. maddenin son fıkrası uyarınca 06.04.2004 tarihli ve 25425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 3. maddesinde yer alan, "Çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir. İş Kanununun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasında yazılı süreler de çalışma süresinden sayılır. Aynı Kanunun 68 inci maddesi uyarınca verilen ara dinlenmeleri ise, çalışma süresinden sayılmaz." şeklindeki düzenleme ile çalışma süresinden ne anlaşılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
    14. O hâlde işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği "fiili çalışma süresi" ile Kanunun 66. maddesi uyarınca çalıştırıldığı işte fiilen geçmemiş olsa bile çalışılmış gibi sayılan hâller de "farazi çalışma süresi" olarak çalışma süresine dâhil edilmelidir.
    15. Yine Kanunun 63. maddesi haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu hükme bağlamıştır.
    16. Fazla çalışma ise 4857 sayılı Kanunun 41 ila 43. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 41. maddesinin birinci fıkrasına göre, "Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hâllerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz."
    17. Bu durumda denkleştirmenin uygulandığı hâller hariç, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılarak, normal saat ücretinin %50 yükseltilmesi sureti ile belirlenecek saat ücreti esas alınıp hesaplanarak işçiye ödenmesi gerekir.
    18. Diğer taraftan, 4857 sayılı Kanunun “Gece süresi ve gece çalışmaları” başlıklı 69. maddesinin birinci fıkrasında çalışma hayatında "gece"nin en geç saat 20.00"de başlayarak en erken saat 06.00"ya kadar geçen ve her hâlde en fazla onbir saat süren dönem olduğu, üçüncü fıkrasında ise işçilerin gece çalışmalarının günde yedi buçuk saati geçemeyeceği, yine Postalar Hâlinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Gece çalışması süresi” başlıklı 7/son fıkrasına göre postalar hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen işlerde, çalışma süresinin yarısından çoğu gece dönemine rastlayan bir postanın çalışmasının gece çalışması sayılacağı düzenlenmiştir. Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturmaktadır. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedi buçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
    19. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesinde ise “Ara Dinlenmesi” düzenlenmiştir. Ara dinlenmesi, günlük iş süresi içinde işin gereğine ve o yerin geleneklerine göre düzenlenmek suretiyle günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında verilen dinlenme süresidir. Ara dinlenmesi işçinin çalışma yükümlülüğünün bulunmadığı, bu süreyi nerede ve nasıl geçireceğine serbestçe karar verebileceği bir zaman dilimidir. Bu süre içinde işçi yeme, içme ve zorunlu ihtiyaçlarını giderir. Anılan madde;
    “Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;
    a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
    b) Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
    c) Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat,
    Ara dinlenmesi verilir.
    Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.
    Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir.
    Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
    Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.” hükmünü içermektedir.
    20. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir.
    21. Buna göre, dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise, en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir.
    22. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenme süresinin günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir.
    23. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı vekili, müvekkilinin Adana İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Komite Merkezinde şoför olarak çalışmaktayken meydana gelen deprem nedeniyle Van ili Erciş ilçesinde geçici görevlendirildiğini, geçici görevde ara dinlenmesi olmaksızın haftanın yedi günü 24 saat çalışmasına rağmen kanun ve toplu iş sözleşmesi gereği kendisine ödenmesi gereken fazla çalışma ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise; davacının Van’da görevli olduğu döneme ilişkin tüm ödemelerin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    24. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, fazla çalışma ücretine ilişkin uyuşmazlıklarda yapılan işin ve işyerinin özelliği gözetilerek değerlendirme yapılması gerekmekle birlikte davacının işinin niteliği ve çalışma şartları ortaya konulmalıdır.
    25. Dosya içeriğine göre; davalı işveren tarafından ambulans şoförü olan davacı işçi, meydana gelen deprem nedeniyle Van ili Erciş ilçesinde geçici görevlendirilmiştir. Yargılama sırasında davalı tarafça dosyaya sunulan bordro ve yazılardan davacının 24 saat çalışma esasına göre çalıştığı tartışmasızdır.
    26. Öte yandan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, davacının haftanın yedi günü 24 saat ara dinlenme yapmadan çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması, hayatın olağan akışına, yaşam tecrübesine ve insan doğasına uygun düşmeyeceğinden isabetli bulunmamıştır.
    27. O hâlde, somut uyuşmazlıkta davacının günlük çalışma saatlerine göre ara dinleme süresinin ne kadar olduğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
    28. Bununla birlikte ara dinlenme süresinin belirlenebilmesi için mahkeme tarafından talep edilen çalışma döneminde diğer ambulans şoförleri ile birlikte çalışan davacı işçinin uyku ihtiyacını dinlenme süresi içinde yerine getirip getirmediği araştırılmalıdır.
    29. Bu durumda mahkemece yapılan araştırma sonucunda, davacının uyku ihtiyacını dinlenme süresi içinde gideremediğinin anlaşılması hâlinde yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun ve ölçülü olan işçinin uyku ihtiyacını gideremediği 24 saat esaslı çalışmada yemek ve sair ihtiyaçları nedeniyle 4 saat ara dinlenme yaptığı kabul edilmelidir.
    30. Diğer taraftan davacının uyku ihtiyacını dinlenme süresi içerisinde giderdiğinin anlaşılması hâlinde ise; Hukuk Genel Kurulu"nun istikrar kazanan 4.5.2006 tarihli ve 2006/9-107 E., 2006/144 K., 17.10.2007 tarihli ve 2007/9-667 E., 2007/734 K., 08.10.2008 tarihli ve 2008/9-593 E., 2008/621 ve 19.04.2017 tarihli ve 2015/9-3385 E., 2017/759 K. sayılı kararlarında çalışanların uyku ve diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan zaman dilimi gözetildiğinde, çalışmanın günde en fazla 14 saat sürdürülebileceğinin kabul edildiği de göz önüne alındığında davacının 24 saatin tamamının işyerinde geçirildiği günlerde fiili çalışması en fazla 14 saat olabileceğinden, bunun dışında kalan yemek, uyku ve sair ihtiyaçları nedeniyle 10 saat ara dinlenme yapıldığı sonucuna varılmalıdır.
    31. Ayrıca mahkemece yapılan araştırma sonucunda davacı işçinin 10 saat ara dinlenmesi yaptığının anlaşılması durumunda davacının 14 saatlik fiili çalışmasını gündüz süresinde mi yoksa gece süresinde mi gerçekleştirdiği hususunun da belirlenmesi gerekir.
    32. Dosya kapsamında bulunan 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesinin 46. maddesinde hizmetin zorunlu kıldığı hâllerde yaptırılan fazla çalışma ücretinin gece için %75, gündüz için %60 zamlı ödeneceği düzenlenmiş olup 14 saatlik fiili çalışmada davacının çalışmasının yarısından fazlasının gündüze denk geldiğinin anlaşılması hâlinde haftalık 45 saati aşan çalışmanın fazla çalışma sayılması, çalışmanın yarısından fazlasının geceye denk geldiğinin anlaşılması hâlinde ise günlük 7,5 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılması gerekir. Ancak her halükârda toplu iş sözleşmesinin bahsi geçen hükmü ve davalı tarafın usuli kazanılmış hakkının bulunup bulunmadığı da gözetilerek sonuca gidilmelidir.
    33. Bunun dışında fazla çalışma ücreti alacağına dair ödeme yapıldığına ilişkin ispat külfeti davalı tarafta olduğundan ödeme yapılıp yapılmadığının davacı işçiden sorulmasına yönelik Özel Daire bozma kararı hatalı görülmüştür.
    34. Öte yandan, her ne kadar gerekçeli karar başlığında dava tarihi 19.03.2012 yerine 03.08.2015 olarak gösterilmiş ise de, bu yanlışlık mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    35. Hâl böyle olunca direnme kararı yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulmalıdır.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.06.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi