Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11556
Karar No: 2015/13488
Karar Tarihi: 23.11.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/11556 Esas 2015/13488 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/11556 E.  ,  2015/13488 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : DELİCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/49-2013/69

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ............... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 1135 parsel sayılı taşınmaza davalıların ev yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalı, E.. A.., davanın husumet nedeniyle reddini savunmuş, davalı Nadire, dava konusu taşınmazın eşinin babası olan Ad.......tan intikal ettiğini, taşınmazdaki eski evde tadilat yaptıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 1135 parsel sayılı taşınmazda, fen bilirkişisinin raporunda, mavi renkle taralı, 79 m2²lik yere, davalılar tarafından yapılan beton yapının yıkılması suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; çekişme konusu 1135 parsel sayılı taşınmazda, davacının (4560/16800) paydaş, davalı Nadire"nin ise, paydaş (1680/16800 pay sahibi) A... I......."ın ölü oğlu Süleyman"ın eşi olup verasetle iştirak halinde taşınmazda paydaş olduğu, davalı Nadire"nin damadı davalı Elvan ile taşınmaz içerisinde bulunan eski evin tavanına beton table atılarak tadilata başlandıkları, davacı ve davalı Nadire"nin taşınmazda paydaş olduğu anlaşılmaktadır.
Elatmanın önlenmesine konu, taşınmaz içerisindeki eski evde davalılar tarafından tadilata başlandığı ve eski evin tavanına beton table atıldığı keşfen sabittir.
Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK"nun 691.maddenin, 2.fıkrasında "" Olağan yönetim sınırlarını aşan ve paylı malın değerinin veya yarar sağlamaya elverişliliğinin korunması için gerekli bakım, onarım ve yapı işlerinde de aynı çoğunluk aranır.""hükmü düzenlenmiştir.
Buna karşın, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi davalarında paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.

./..

Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir.
Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.), Tapu Kanunu"nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK"nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK"nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
Somut olaya gelince; dava konusu 1135 parsel sayılı taşınmazda, 4560/16800 pay davacının, 11660/16800 pay da davalı Nadire"nin miras bırakanı Adil"e ait olup dava dışı başka paydaşlarında bulunduğu, davalı Elvan"ın eşi paydaş Yüksel"e teban taşınmazda hak sahibi olduğu, davalıların taşınmaz içerisindeki eski evin tavanına beton table atarak eski evde onarıma başladıkları anlaşılmaktadır. T.M.K."nun 691/2.maddesinde belirtilen pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan taşınmaz içerisindeki eski evde davalıların onarım yapmaları haklı ve geçerli bir nedene dayanmaktadır. Mahkemece yapılan keşifte düzenlenen fen bilirşisinin 15.04.2014 tarihli raporunda krokide mavi renkle taralı 79 m2 lik kısmın dava edilen parsel icerisinde kaldığı anlaşılmıştır.
Hâl böyle olunca, davalı Nadire"nin paydaş Adil Işıktaş"ın mirasçısı, davalı Elvan"ın da Adil mirasçısı eşi Yüksel"e teban tasarrufta bulunduğu, taşınmazda davalılarında paydaş olduğu gözetilerek davacının payı oranında elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalıların bu yönlere değinilen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi