13. Hukuk Dairesi 2016/23390 E. , 2019/7386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davalının kendileri adına ... Bankasından çektikleri taşıt kredisine 21.09.2000 tarihinde kefil olduğunu, çekilen kredi zamanında ödenmediği için 05.07.2001 tarihinde asıl borçlu davacılar ve müteselsil kefil olan davalı hakkında takip başlatılarak 20.09.2001 tarihinde davalının maaşına haciz konulduğunu, maaş kesintisinin Eylül 2001 tarihinden Haziran 2010 yılına kadar devam ettiğini, kesintiler devam ederken davalının davacılara karşı ... 1.İcra Müd.nün 2006/3865 sayılı icra takibi dosyası ile takip başlatarak o tarihe kadar kesilen miktarın haczini istediğini takibin itirazsız kesinleştiğini, davalının maaşından kesilen miktarın geriye kalanı için ise ... 1.İcra Müd.nün 2009/874 sayılı icra takip dosyası ile tekrar takip yapıldığını, ancak icra takibi başlatılırken ana para kısmından ödenen miktarın düşülmediğini, ayrıca işlemiş faizin de doğru hesaplanmadığını ileri sürerek, ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2009/874 E sayılı dosyasında talep edilen ana para borcu ve faiz kadar borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece menfi tespit davasının kabulüne, davacının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2009/874 E sayılı dosyasına konu edilen 11.001,24 TL asıl alacak 12.408,44 TL işlemiş faiz yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, 11.001,24 TL asıl alacak yönünden hesaplanacak %20 oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 10.maddesinde de, Tüketici Kredisi düzenlenmiş olup, aynı Yasanın 23/1 maddesi gereğince, "bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacaktır", düzenlemesi getirilmiştir. Uyuşmazlık, Tüketici Kredisi sözleşmesinde kefilin asıl borçluya rücu talebinden kaynaklanmakta olup, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen göz önüne alınacağından ve görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmayacağından mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.