Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5051
Karar No: 2021/7929
Karar Tarihi: 07.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5051 Esas 2021/7929 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisinin imzası olmayan kira sözleşmesi nedeniyle davalı tarafından icra takibi yapıldığını iddia ederek, borçlu olmadığının tespiti ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Ancak mahkeme, taraflar arasında 01/07/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin yapıldığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen bu karar, icra mahkemesinin takip hukukuna ilişkin kararları (istihkak davaları ve ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararları hariç), genel mahkemelerde açılan davalarda, esas hak bakımından (maddi anlamda) kesin hüküm teşkil etmez. Bu nedenle, mahkemece işin esası incelenip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur. Kararda, HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına bozulması kararlaştırıldı ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesi hükmedildi. Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, karar oy birliği ile verildi. Kanun maddeleri: HUMK'nın 428. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2021/5051 E.  ,  2021/7929 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; hakkında davalı tarafından icra takibi yapıldığını, takibin dayanağını teşkil eden 01/07/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı, icra takibine itiraz süresinin kaçırılması nedeniyle işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek; davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı; davacının imza inkarının yerinde olmadığını, kiracı sıfatıyla taşınmazı kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalı tarafından davacı aleyhine açılmış tahliye davasına ilişkin kararın gerekçesinde taraflar arasında 01/07/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yapıldığının belirtildiği, kararın Yargıtay 6.Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, tahliye davasına ilişkin kararın taraflar için kesin hüküm niteliğinde olduğu bu karara göre taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığının sabit olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı tarafından 03/02/2011 tarihinde, 01/07/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibi ile 10.530 TL kira alacağının tahsili istenilmiştir. Davacı, kira ilişkisini inkar etmiş ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece, icra mahkemesi kararı ile kiracılık ilişkisi kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de kural olarak, icra mahkemesinin takip hukukuna ilişkin kararları, yalnız verilmiş oldukları icra takibinde veya daha sonra yapılacak olan yeni bir icra takibinde kesin hüküm teşkil eder. Buna karşılık, icra mahkemesinin takip hukukuna ilişkinkararları (istihkak davaları ve ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararları hariç), genel mahkemelerde açılan davalarda, esas hak bakımından (maddi anlamda) kesin hüküm teşkil etmez.
    Bu durumda, mahkemece; işin esası incelenip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesi kararı ile kiracılık ilişkisinin kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK"nın 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi