9. Hukuk Dairesi 2015/7920 E. , 2015/11658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işyerinde 2004 yılından itibaren çalıştığını, iş sözleşmesinin 07.12.2011 tarihli fesih bildirimi ile feshedildiğini, fesih gerekçesinin haklı nedene dayandırıldığını, 03.12.2011 tarihli üretim yapılan modelde iç düğme operasyonu olmamasına rağmen 25 adet iç düğme operasyonu yapmış gibi DCT sistemine girmiş olduğu iddiası ile sona erdirildiğini, DCT sistemine fazla giriş yapıldığı kabul edilmemekle birlikte DCT sistemine sicil numarası ile girildiğini ve davacının sicilini bilen herkesin veri girişi yapabileceğini, hatalı girişlerin bilgisayardan düzeltilebildiğini, DCT sistemindeki kayıtlara müdahale yapılabilmesi nedeniyle bu durumun işveren tarafından feshe gerekçe yaratmak için kullanılabildiğini, gerçek fesih nedeninin sendikal faaliyet nedeni ile iş sözleşmeleri feshedilen ve serbest bölge girişinde eylem yapan işçiler aleyhine toplanan imzayı atmaması ve bu nedenle sendika üyesi olduğundan şüphelenilmesinden kaynaklandığını, iş sözleşmesinin kötüniyetli olarak sona erdirilmesi nedeniyle işe başlatmama tazminatının üst sınırdan belirlenmesi gerektiğinden bahisle feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesi yönünde hüküm tesis edilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 27.12.2004 tarihinde işe girdiğini, davacının metodunda %100 order ve artikel bazında etiket bilgisini kontrol etmek olmasına rağmen 30.11.2011 tarihinde depoda yapılan kontrolde 1698 adetlik bir orderin müşteri isteğine göre kolunda etiket olmaması gerektiği halde 1300 adedine etiket dikildiğinin görüldüğünü, işlerin tamamı depodan çıkarılarak etiketlerin söküldüğünü, kalan iğne izlerinin ütü ile alınarak tamiri yapıldığını, hataların 390 adedinin davacı tarafından yapıldığının tespit edilerek durumun 30.11.2011 tarihinde insan kaynaklarına bildirildiğini ve davacıya 01.12.2011 tarihinde yazılı uyarı verildiğini, 02.12.2012 tarihinde ise 4724, 4725, 4726, 4727 no.lu demetleri yapmış gibi DCT"ye giriş yaptığı tespit edilerek durumun 05.12.2012 tarihinde insan kaynakları bölümüne bildirildiğini ve iş sözleşmesinin 07.12.2012 tarihinde haklı nedene dayalı olarak sona erdirildiğini, sisteme başkalarının girebilmesinin söz konusu olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonucunda davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda davacının iş sözleşmesi birlikte çalıştığı bilgisayar sisteminde ilgili modelde iç düğme operasyonu olmamasına rağmen, toplam 25 adet iç düğme operasyonu yapmış gibi sisteme girdiği, bu şekilde haksız kazanç sağlamaya yönelik doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışta bulunduğu gerekçesiyle iş sözleşmesi feshedilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde verilerin davacı tarafından girildiğinin ispatlanması gerektiğini DCT sistemine sicil numarasıyla girildiğini ve sicili bilen herkesin veri girişi yapabileceğini, hatalı girişlerin bilgisayardan düzeltilebildiğini, DCT sistemindeki kayıtlara müdahale yapılabilmesi nedeniyle bu durumun işveren tarafından feshe gerekçe yaratmak için kullanılabildiğini belirtmiş, mahkemece 26.09.2012 T. 2012/6 Esas, 2012/430 Karar sayılı kararında dosyadaki emsal bilirkişi raporunu esas alan bilirkişi raporuna göre feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Söz konusu karar; Dairemizin 23.05.2013 T. 2012/39324 E. 2013/15713 K. sayılı kararıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davalı işyerindeki üretim tekniğine vakıf, yazılım ve bilgisayar alanında uzman bilirkişi heyetiyle işyerinde yeniden inceleme yapılarak davacının yapmadığı halde yapmış gibi görünen işlerin girişinin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, sistemde başka bir kişi tarafından yükleme veya silme eylemi olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi konusunda bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmuş olup işyerinde işleyişi bilen bilişim, tekstil alanlarında uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılıp rapor alınmıştır. Rapora göre işyerinde üretilen ceketlerin modeline göre değişen operasyon sayısının ortalama 150-200 adet olduğu, bu listenin kalabalık bir liste olduğu ve sadece davacı değil diğer işçilerin de buna benzer hata yapma ihtimallerinin ortaya çıkabileceği, davalının bu hatayı önlemek için gerekli teknik önlemi almadığı, ayrıca davalı işyerinde kullanılan sistemde sisteme tanımlı her bireyin kendi kullanıcı adı ile güvenlik şifresi vs. ile karşılaşmadan doğrudan ilgili operatöre giriş yapabildiği, her kullanıcının sisteme tanımlı saatler arasında giriş yapabildiği, sisteme tanımlı her bireyin sisteme tanımlı herhangi bir operasyona giriş yapabildiği, admin yöneticisinin işlenen tüm tabloları görme ve güncelleme yetkisinin bulunduğu sözlü talep doğrultusunda kontrol, değişim veya güncelleme yapabildiği, yapılan değişiklik veya kullanıcı operatörüne erişim yapıldığına dair herhangi bir loglama işleminin yapılmadığı, bunun güvenlik tehlikesi oluşturduğu tespit edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
Bozma sonrası yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu değerlendirildiğinde, işyerinde üretilen ceket modeline göre operasyon sayısının ortalama 150-200 adet olduğu, bu tür hataların yapılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği davalının bu hatayı önlemek için gerekli teknik önlemi almadığı, ayrıca söz konusu hatayı doğrudan davacının yaptığının da işyerinde kullanılan sistemin güvenli olmamasından dolayı ispatlanmadığı, yalnızca sicil numarasıyla giriş yapılabilen, şifre gerektirmeyen, log kaydı tutulmayıp sistem yöneticisi tarafından değişiklik yapmanın mümkün olduğu bir sistemin güvenli olduğundan söz edilemeyeceği, feshin geçerli (veya haklı) olduğunu ispat yükü altında olan davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmediği, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 200.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 24/03/2015 karar verildi.