23. Hukuk Dairesi 2013/2756 E. , 2013/3861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatif ortağı olan davalının, ....04.2010 tarihli genel kurulda alınan karar gereğince tespit edilen kesin maliyet bedelini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, kooperatife peşin bedelli ortak olduğu, kesin maliyet hesabının anasözleşmeye aykırı şekilde hazırlandığı, genel kurul tarafından ödeme planına ve ödeme esaslarına bağlanmadığı bu nedenle yok hükmünde olduğu ve alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı, ıslah talebinin alacak muaccel olmadığından sonucu değiştirmeyeceği için reddedildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel kurulca kararlaştırılan kesin maliyet bedelinin tahsili için başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulunca takibin dayanağı kesin maliyet hesabına ilişkin raporun anasözleşmenin değişik 63. ve 64. maddelerde belirtilen emredici hükümlere aykırı olarak hazırlandığından yok hükmünde olduğu görüşü bildirilmiş, mahkemece bu görüşe itibarla davanın reddine karar verilmiştir. Kesin maliyet hesabına ilişkin raporun anasözleşmenin hükümlerine uygun olarak düzenlenmemiş ve genel kuruldan geçirilip ödeme planına bağlanmamış olması bu raporun yok hükmünde olduğu sonucunu doğurmaz. Zira, bedele ilişkin uyuşmazlık mahkeme önüne getirilmiş olduğu gibi; genel kurulun ödeme planına bağlamaması, ortağa bir ödeme kolaylığı ve atıfet süresi tanımamış olması anlamına geleceğinden, salt ödeme planına bağlamama yokluk sonucunu doğurmaz. Ortaklarca genel kurulda ödeme planı istenmemesi mümkün olduğu ve bu yönde karar çıkartılabileceği gibi, ödeme planı kararına rağmen ortakların derhal def"aten ödeme yapma olanağı da bulunduğundan yazılı gerekçe isabetli değildir. Anılan hükümler muacceliyete ilişkin hükümler de değildir.
Öte yandan,1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun .... maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerinde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça veya zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılım için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alımdaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe 1163 sayılı Yasa"nın .... maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
Mahkemece, davalının peşin bedelli ortak olmadığı sonucuna varılmış ise de davalının üyeliğini veraseten devraldığı...un peşin bedelli ortak olup olmadığı hususunda yukarıda açıklanan ilkelere uygun olarak yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır....un peşin bedelli ortak olması durumunda davalının da peşin bedelli ortak olacağı tartışmasızdır. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile davacı ya da davacının devir aldığı adı geçen kişinin üyeliği peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediklerinin belirlenmesi halinde; davacı ya da üyeliği devreden kişinin inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacının peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.
Diğer yandan, davacı tarafça, anasözleşmeye uygun olarak kesin maliyet hesabı çıkarılması için yeniden hesaplama yapıldığını belirterek davayı alacak davası olarak ıslah etmek üzere süre istenmiştir. Mahkemece, öncelikle davacı kooperatife, yeni kesin maliyet hesabının çıkartılması için uygun bir süre verilerek, bu hesaplamanın yapılması beklenmelidir. Makul bir sürede davacı kooperatifçe yeniden yapılacak maliyet hesabına ilişkin raporun sunulması halinde, davacının davasını ıslah etmesi ya da davalının davayı kabul etmesi ya da tarafların sulh olmaları gündeme gelebilecektir. Bu itibarla, mahkemenin aksi yöndeki gerekçeleri isabetli değildir. Davalı, muaccel olmadığı için değil, ödeme yaptığı için borcunun kalmadığını savunmuştur. Verilen makul süre içinde rapor sunulmaması halinde, yukarıda açıklanan ilkelere uygun olarak kooperatif mali hesap uygulamalarından anlayan bilirkişi ve inşaat mühendisi bilirkişilerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla kooperatif defter, kayıt ve belgeleri incelenip, mahallinde keşif de ... edilerek öncelikle davalının üyeliğinin statüsü kesin olarak belirlendikten sonra anasözleşmenin 61. ve 63. maddelerindeki usule uygun olarak davalının sorumlu olacağı kesin maliyet ile ilgili rapor alındıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.