21. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/4242 Karar No: 2010/2527
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/4242 Esas 2010/2527 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2009/4242 E. , 2010/2527 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi TARİHİ : 11/02/2009 NUMARASI : 2006/782-2009/37
Davacı, davalı işveren nezdinde Ekim 2000-11.10.2006 tarihleri arası çalıştığının tnespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava davacının davalı işverene ait Şarküteri –Büfe işyerinde Ekim 2000-11.10.2006 tarihleri arasında geçen ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tesbitine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 1.3.2001-30.6.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine fazla istemin reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak varılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davasının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne varki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Somut olayda; davacının davalı işverene ait işyerinden verilmiş işe giriş bildirgesi, prim bordrosu ve prim ödemesi bulunmamaktadır. Duruşmada dinlenen ve işverenin dönem bordrolarında isimleri bulunan tanıklar ile işyerinin davalıdan önceki sahibi davacının davalı işyerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığına ilişkin iddiasını doğrulamamışlardır. Ayrıca dinlenen bu tanıkların beyanları arasındaki mübayenet de giderilmemiştir. Mahkemece Belediye temizlik çalışanı olduğu anlaşılan ve iddiayı doğrulayan tek tanık olan Ahmet Koca’nın beyanına dayanılarak hüküm kurulmuş ise de işyeri ile doğrudan ilgisi bulunmayan tek tanığın ifadesi hüküm kurmak için yeterli ve inandırıcı bulunmamıştır Yapılacak iş; öncelikle işverenin uyuşmazlık konusu dönemlerle ilgili bordrolarında mahkemece re’sen belirlenecek tanıkların, bunlar bulunamadığı takdirde komşu işverenlerin aynı şekilde dönem bordrolarında yer alan çalışanlarının bilgisine başvurmak,şayet tanık beyanları arasında çelişkili ifadeler yer almakta ise tanıklar usulen yüzleştirilerek aykırılıkları gidermek ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı G.Gıda Tic.Ltd.Şti"ne iadesine, 09.03.2010 tarihli oturumda oybirliğiyle karar verildi.