T.. H.. ile M.. E.. aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının kabulüne dair Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.01.2013 gün ve 298/47 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, vekiledenin, eski eşi olan davalıdan mahkeme kararı ile kesinleşen 24.735,32 TL alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra davalı adına kayıtlı bulunan 131 ada ve parsel sayılı taşınmazlara haciz konulup, hacizli taşınmazların satışı aşamasında davalının babasının mirasını reddetmesi nedeniyle satış işleminin durdurulduğunu, davalının her ne kadar mirası reddetmiş görünüyorsa da, tapuda intikal yaptığından Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/2533 Esas, 2011/678 Karar sayılı dosyasında gerçekleşen mirasın reddinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmamış, yargılama oturumlarına davalıyı temsilen katıldığını belirten Avukat G.. M.. davanın reddini istemiş ancak davalının vekaletnamesini sunmamıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile hakkında ilama dayalı icra takibi bulunan davalının alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mirası reddettiğinden, mirasın reddinin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından reddedilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, Bakırköy 1. Aile Mahkemesi"nin 24.12.2009 tarih ve 2008/28 Esas, 2009/907 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine tazminata hükmedildiği, kararın kesinleşmesiyle davacı tarafından 12.02.2010 ilama dayalı icra takibinde bulunulduğu ve takibin kesinleşmesinden sonra Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 11.03.2011 gün 2010/2533 Esas, 2011/678 Karar sayısı ile davalının 10.06.2010 tarihinde vefat eden murisi N.. E.."un mirasını reddettiği saptanmıştır. TMK"nun 617/1. maddesine göre malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler Türk Medeni Kanunu"nun 605. maddesi gereğince mirasın gerçek reddi, mirasçının sulh mahkemesine yasal süresi içerisinde ret beyanını usulünce bildirmesi ile sonuçlarını doğurmaya başlar. Somut olayda davalı M.. E.."un hangi tarihte Sulh Hukuk Mahkemesi"ne mirasın reddi beyanında bulunduğu açık değilse de, Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin mirasın reddine ilişkin kararı verdiği 11.03.2011 tarihinde beyanda bulunduğu kabul edilmek gerektiğinden ve bu tarih ile mirasın reddinin iptaline yönelik eldeki davanın açılış tarihi olan 19.06.2012 tarihi arasında, altı aylık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 422,45 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.