Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/3174 Esas 2017/5563 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3174
Karar No: 2017/5563
Karar Tarihi: 11.09.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/3174 Esas 2017/5563 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/3174 E.  ,  2017/5563 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Dava, trafik iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin ilk rücu davasından bakiye kalan miktarın tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun"un 26. maddesidir.
    Davaya konu olay, sigortalının işhanının kullanılmayan 6. katında elleri kolları bağlanmış ve ağzına bez parçası tıkanmış vaziyette ölü olarak bulunması şeklinde meydana gelmiştir. Dosyadaki bozma ilamından sonra alınan kusur raporuna göre olayı kasten yapan faili meçhul kişi %80, davalı işveren %20, kazalının ise kusursuz olduğu kabul edilerek davalı işverenin olayda %20 kusur oranına göre davanın kabulüne karar verilmişse de,işverenin İş sağlığı ve İş güvenliği Tüzüğü çerçevesinde alması gereken tedbirlerin nelerden ibaret olduğunun, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi hükmü doğrultusunda alınacak kusur raporunda tartışılması ve işverenin kusurlu bulunması halinde de kusuru açısından da kim olduğu tespit edilemeyen ve davalının meçhul faile rücu hakkını kullanmasındaki güçlük de gözetilerek, dolayısı ile Borçlar Kanunu’nun 43 – 44. maddeleri uyarınca taktir edilecek miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    ......

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.