Esas No: 2021/9817
Karar No: 2022/1423
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/9817 Esas 2022/1423 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 1. suç olarak sahte belge düzenleme suçundan verilen hükmün yerinde olduğunu, ancak 2. suç olarak tefecilik suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Tefecilik suçunun yerine gerçeğe aykırı belge düzenleme suçunun oluştuğuna karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin TCK'nin 53. maddesiyle ilgili iptal kararı infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53, 66/1-e, 67/4 ve 241. maddeleri, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. maddesi ve 5320 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nun 8/1. maddesi uygulanmıştır. Ayrıca, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi de kararda geçmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 1-Sahte belge düzenleme
2-Tefecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
1)2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulama yönünden Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2)2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen "2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme" suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31.12.2008 ve 31.12.2009 olan suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
3)Tefecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde de;
a)Sanığın, POS cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması veya kredi kartı borcunun ertelenmesi amacıyla kullanmaktan ibaret fiillerinin, hem 5237 sayılı TCK’nin 241. maddesinde düzenlenen “tefecilik” suçunu hem de 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen “gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme” suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, TCK'nin 241. maddesinin genel ve 5464 sayılı Kanun'un 36. maddesinin özel norm niteliğinde olması karşısında; özel normun önceliği ilkesi gereğince sanık hakkında 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. ve TCK'nin 43. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, tefecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
b)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 27.01.2022 tarihinde ilamın 3 nolu bendinde yer alan Tefecilik suçundan bozmaya karşı üye ...'ın karşı oyu ile oy çokluğu, diğer yönlerden oy birliğiyle karar verildi.
KARŞI OY
Dairemizin 12.03.2019 tarih ve 2016/12209 Esas, 2019/2502 Karar-03.03.2020 tarih ve 2017/15306 Esas, 2020/2037 Karar- 03.03.2020 tarih ve 2018/4059 Esas, 2020/2038 Karar sayılı kararlarına karşı yazmış olduğumuz karşı oylarımızda ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere;
Tefecilik suçunun oluşumu için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli olduğu, faiz karşılığında ödünç olarak verilecek paranın kişiye elden ve nakten verilmesi yada doğrudan banka kredi kartı hesabana yatırılması ile tefecilik suçunun tamamlanmış olacağı dikkate alındığında; sanık ...'in ' ekonomik sıkıntı çeken, nakit ihtiyacı olan ve kendisinden borç para isteyen şahıslara faiz karşılığında elden nakit para vermek, yada borç olarak istenen parayı doğrudan talep eden şahısların banka kredi kartı hesaplarına yatırmak şeklinde sübut bulan eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 241 maddesi kapsamında tefecilik suçunu oluşturacağı, ayrıca sanık hakkında "gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi" eyleminden açılmış bir dava bulunmadığından sayın çoğunluğun sanığın eyleminin "özel normun önceliği kuralı gereğince 5464 sayılı kanunun 36. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleme suçunu oluşturduğuna" ilişkin bozma düşüncesine katılmıyorum. 27.01. 2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.