MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ....tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 27/09/2002 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyanın yapılan incelemesinde;
1-Davalılardan...vefat ettiği, davalıya ait aile nüfus kayıt örneğinin dosya içerisine alındığı, buna göre geriye mirasçısı olarak tebligata ehil kızı ... ve küçük çocukları 1997 doğumlu..ve 2006 doğumlu ... kaldığı ancak gerekçeli karar tebliğinin sadece kızı ...yapıldığı diğer iki çocuk yönünden herhangi bir tebliğ işlemi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Savunma hakkını sınırlayan bu durumun giderilmesi için mahkemece yapılacak iş; davalılardan... dosya içerisine alınan nüfus kaydına göre diğer mirasçıları olan küçükle..varsa kanuni ya da yasal temsilcilerine gerekçeli kararın tebliğidir.
2- Davalılardan ... adına yapılan gerekçeli karar tebliği ise farklı iki adreste 16/04/2012 tarihinde yapılmış, aynı tarihli her iki tebligatta da davalının işte olduğu gerekçesiyle TK/21. maddesine göre tebligat yapılmış ise de yapılan tebligatlar yasa hükümlerine uygun değildir, öte yandan bir kişinin aynı günde iki ayrı adreste olması da hayatın olağan akışına aykırıdır. Adres kayıt sistemi üzerinden tespit edilecek adrese yapılacak tebligat usulü 7201 sayılı Tebligat Kanunu 10. maddesine 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe gire 6099 sayılı ile eklenen 2. fıkra ve aynı yasa ile yapılan 21. madde değişikliğiyle düzenlenmiştir. Buna göre; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Ayrıca, gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, yasada belirtilen tebligat aşamaları usulunce uygulandığı takdirde tebligat geçerli sayılacaktır.
Şu halde, mahkemece usul ve yasaya uygun şekilde gerekçeli karar tebliğ işlemleri tesis edilmek ve belirtilen eksiklerin tamamlanmasını takiben dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) sayılı bentlerde açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 10/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.