7. Ceza Dairesi 2015/8128 E. , 2018/14359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
Suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin kamu davasına katılmasına karar verilmesi de hükmü temyize yetki vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Sanık ..."ın temyizi üzerine yapılan incelemede;
1. Sanık ... hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine TCK"nun 62/2. maddesinin yazılması, gün adli para cezalarının 1 gününün 25 TL"den hesabı sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
3. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi yerine, TCK"nun 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi yine müsadere ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde "5607 sayılı Yasanın 16. maddesi gereğince suça konu eşyanın bozulma ihtimali nazara alındığında kararın kesinleşmesinin beklenmeksizin anılan eşyanın tasfiyesine" de hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca,
1. Sanık hakkında kurulan hükümde "TCK"nun 62/2 maddesi" ifadesinin çıkartılarak yerine "TCK.nun 62/1. maddesi" ibaresinin yine aynı fıkrada "GÜNLÜĞÜ" ifadesinden önce gelmek üzere “ TCK"nun 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi,
2. Hükümlerden TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E. , 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi,
3- Hükmün müsadere bölümünde yer alan " TCK"nun 54/1" ibaresinin "TCK"nun 54/4." olarak değiştirilmesi yine hükümden "5607 Sayılı Yasanın 16. maddesi gereğince suça konu eşyanın bozulma ihtimali nazara alındığında kararın kesinleşmesinin beklenmeksizin anılan eşyanın tasfiyesine" ibaresinin çıkartılması ve diğer kısımlarının aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Sanık ..."nun temyizi üzerine yapılan incelemeye gelince;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 19.05.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 05.04.2013 olduğu,
Dairemizde aynı gün incelenen 2018/1606 Esas numarasında kayıtlı Gürün Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/154 E. - 2014/6 K. sayılı dosyasında sanığın üzerine atılı eylemi ile ilgili olarak suç tarihinin 23.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 22.07.2013 olduğu,
Dairemizde aynı gün incelenen 2017/14104 Esas numarasında kayıtlı Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/31 E. - 2015/238 K. sayılı dosyasında sanığın üzerine atılı eylemi ile ilgili olarak suç tarihinin 23.12.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 16.09.2013 olduğu,
UYAP kayıtlarında yapılan incelemeye göre;
Sanık hakkında, Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/420 Esas, 2014/534 Karar sayılı dosyasında suç tarihi 17/11/2012, iddianame tarihinin 02.07.2013 olduğu ve sanık 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine muhalefet suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği,
Sanık hakkında Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/406 Esas, 2014/875 Karar sayılı dosyasında suç tarihi 06/01/2013, iddianame tarihinin 20.05.2014 olduğu ve sanık 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine muhalefet suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve 16/01/2015 tarihinde kesinleştiği,
Sanık hakkında İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde aynı tür suçtan açılan ve halen derdest olan mahkemenin 2013/1195 Esas sayılı dosyasında da, suç tarihlerinin 24.09.2012, 13.02.2013, 18.02.2013, 15.09.2012 ve 21.11.2012, iddianame tarihinin 10.07.2013 olduğu gözetilerek,
Sanığın üzerine atılı eylemlerin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından aynı gün incelenen ve derdest olan dosyaların birleştirilmesi yine sanık hakkında kesinleşen dosyaların getirtilip incelenerek ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması ve eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen iki dosyada kanun yararına bozmaya gidildikten sonra bu dosyalarında birleştirilmesine karar verilmesinin düşünülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.