MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/12/2012 tarih ve 2009/317-2012/583 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... Teftiş Kurulu Başkanlığı"nca yapılan soruşturma ve inceleme sonucunda, Bakanlık Başmüfettişleri tarafından düzenlenen raporda, .... Müdürlüğü Taşımalı İlköğretim kapsamında yüklenici davalı ..."ye 2001-2002 öğretim yılı tahakkuk müzekkeresi ve verile emirleri ile 21.712,43 TL, diğer yüklenici davalı ...."ye ise 2002-2003 öğretim yılı tahakkuk müzekkeresi ve verile emirleri ile 19.913.715.075 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, davalı gerçek kişilerin fazla ödeme yapılan belgeler nedeniyle sorumluluğu olan kişiler olduklarını ileri sürerek, davalı ..."ye fazla ödenen 21,712,43 TL"nin yüklenici davalı .... ile müfettiş raporu uyarınca sorumluluğu tespit edilen davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."dan, ...."ne fazla ödenen 19.913,72 TL"nin yüklenici .... ile ve müfettiş raporu uyarınca sorumluluğu tespit edilen davalılar ..., ..., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ...., ..., ..., ..., ..., ..."dan ödenme tarihlerinden itibaren tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizleriyle birlikte sorumlu oldukları miktarlar oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ile davalılar ..., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ayrı ayrı davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her iki davalı firmanın sözleşme dönemine ait edimlerini yerine getirdikleri, davacı idare tarafından davalı firmalara yönelik tutulmuş herhangi bir tutanak bulunmadığı, yapılan ödemelerin sözleşme çerçevesinde yapılan ödemeler olup, fazla ödeme olmadığı ve kurum zararının oluşmadığı, Teftiş Raporu"nda uygulanan fazla ödeme hesabına ilişkin yöntemin olasılıklara ve varsayımlara dayandığı, bu nedenle de itibar edilmediği, davacı idarenin davalılardan talep edebileceği bir bedelin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, fazla ödenen taşıma bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde bilirkişi kök ve ek raporu alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından delil olarak gösterilen ve bir kısım davalı gerçek kişi çalışanların yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/753 Esas sayılı dosyasında alınan 19.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda; taşıma ihalesi ile ilgili olarak düzenlenen şartnamede, öğrencilerin taşınacağı mahalle veya köylerin güzergahlarının birleştirilerek ekonomik yönden değerlendirilmediği ancak, yüklenici firmaların taşıma hizmeti yaparken fiilen bu güzergahları birleştirerek hizmeti yürüttüğü, ücretlerini ise ayrı güzargahlara göre aldıkları, ihaleyi alan firmalarca yerleşim birimlerinden öğrencilerin birleştirilerek taşınması nedeniyle ... firmasına 21.712,48 TL, ... firmasına da 19.913,77 TL olmak üzere toplam 41.626,25 TL fazla ödeme yapılması suretiyle kamu zararına sebebiyet verdiklerinin belirtildiği ve mahkemece de bilirkişi raporunda yapılan işbu tespit uyarınca davalı çalışanlarının görevlerini kötüye kullandıkları kabul edilerek 2007/568 Karar saylı kararla mahkumiyetlerine karar verildiği, fakat kararın temyizi üzerine yeniden yapılan yargılama sonrasında 11.05.2011 tarih, 2011/131 E-533 K sayılı kararla davanın olağanüstü zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında ise, gerek ceza davasında alınan işbu rapor gerekse de ceza mahkemesindeki deliller değerlendirilip, bu hususta bir irdeleme yapılmamıştır. Davacı ise, hem asıl rapora hem de ek rapora karşı ciddi itirazlarda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, ceza dosyasındaki tüm delilleri ve davacının ciddi itirazlarını değerlendirmek üzere aralarında taşıma uzmanının da bulunduğu yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.