MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/05/2014 tarih ve 2013/156-2014/102 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin ... no"lu “...” ibareli marka başvurusuna, müvekkilinin, kendisi adına ilk kez .... no ile 2005 yılından itibaren geçerli olmak üzere tescil ettirilmiş olan “...”, “...”, “... ” vb. ibareli ve “...” esas unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, ... tarafından reddedildiğini oysa, markalar ile kapsadıkları sınıfların benzer olduğunu, müvekkilinin “...” markasının tanınmış marka olup, davalının tescillinin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, ... ...."in 11.04.2013 tarih, 2013-M-1319 sayılı kararın iptali ile ... no"lu markanın davalı adına tescili halinde hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markaların ve kapsadıkları emtiaların farklı olduğunu, müvekkilinin promosyon yapan ve satan bir firma olup, tescil almaya çalıştığı emtiaların, tamamen firmaların promosyon ürünleri için kullanılmak istendiğini ayrıca, “....”, “...”, “...” gibi başkaları adına da marka tescillerinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarının, ortalama tüketici kitlesinin genel izlenimi ve bakış açısına göre bütüncüllük ilkesi kapsamında karşılaştırıldığında, itiraz markaları olan “...” ibaresi ile başvuru markasına konu “...” ibarelerinin görsel, kavramsal ve sesçil yönden yüksek oranda benzer oldukları, tescil kapsamlarının aynı veya yakın olduğu mallar yönünden başvuru markasının tescil olunmasının KHK’nın 8/1-b m. anlamında iltibas
yaratacağı, her ne kadar davacının “...” markalarının “alkollü içecekler” sektöründe tanınmış marka olduğu kanıtlanmış ise de, ibarenin özgünlüğü ve markanın tanınmışlık derecesi, markalar arasında birebir benzerlik bulunmaması, alkollü içeceklerin diğer gıda ürünlerinden tamamen farklı bir sektör olması nedeniyle, başvuru markasının giysiler ve gıda maddeleri yönünden tescil olunmasıyla 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki “tanınmışlıktan haksız yararlanma”, “tanınmış markanın ayırt edicilik gücüne veya itibarına zarar verme” unsurlarının gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı ayrıca, markanın KHK’nın 35/1 maddesi uyarınca kötü niyetle tescil ettirildiğinin de ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, ... YİDK’in 2013-M-1319 sayılı kararının 30 (01,09) ve 32 (01,02) alt grup mallar yönünden iptaline ve davalı adına tescil olunan ... no"lu markanın bu mallar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili ile katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekili katılma yoluyla davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.