Esas No: 2014/34807
Karar No: 2016/4742
Karar Tarihi: 21.03.2016
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2014/34807 Esas 2016/4742 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanığın 09.03.2015 tarihli eski hale getirme talebini de içeren temyiz dilekçesi hakkında değerlendirme yetkisi münhasıran Yargıtay"a ait olduğundan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/199 esas ve 2014/18 karar sayılı eski hale getirme talebinin reddine ilişkin kararı yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilen kararın duruşmada bildirdiği mernis adresine usulüne uygun olarak 04.02.2014 tarihinde annesi imzasına tebliğ edildiği, 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 05.09.2014 tarihinde temyiz eden sanık ..."un temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme; müştekiler ... ve ..."ya yönelik hırsızlık; müşteki ..."a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme; mağdur ..."e yönelik konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme; mağdurlar ... ve ..."a yönelik hırsızlık suçları ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk ..."nın müşteki ..."a karşı mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken gerekçeli kararda müşteki kısmına ... yerine ... yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ..."ya yönelik hırsızlık suçundan hüküm kurulurken; suça sürüklenen çocuğun diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldığı ve hakkında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; suç
tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğu gözetilmemiş ise de suça sürüklenen çocuk hakkında aynı zamanda TCK"nın 39/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığından TCK"nın 37/1. maddesi ile uygulama yapılması durumunda sonuç çezanın "1 yıl 1 ay 10 gün" olacağı, atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 esas, 2008/43 sayılı kararı ışığında, suça sürüklenen çocuğun yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulurken; suça sürüklenen çocuğun diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldığı ve hakkında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğu gözetilmemiş ise de suça sürüklenen çocuk hakkında aynı zamanda TCK"nın 39/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığından TCK"nın 37/1. maddesi ile uygulama yapılması durumunda sonuç çezanın "1 yıl 1 ay 10 gün" olacağı, atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 esas, 2008/43 sayılı kararı ışığında, suça sürüklenen çocuğun yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ..."e yönelik mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından hüküm kurulurken; suça sürüklenen çocuğun diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldıkları ve haklarında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğu gözetilmemiş ise de suça sürüklenen çocuk hakkında aynı zamanda TCK"nın 39/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, ayrıca suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğu gözetilmemiş ise de suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiği ve aynı zamanda TCK"nın 39/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığından TCK"nın 119/1-c ve 37/1. maddeleri ile uygulama yapılması halinde sonuç cezanın suça sürüklenen çocuk ... yönünden "1 yıl 1 ay 10 gün" olacağı, atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 esas, 2008/43 sayılı kararı ışığında, suça sürüklenen çocukların yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... haklarında mağdurlar ... ve ..."a karşı hırsızlık suçundan kurulan hükümde; suça sürüklenen çocukların diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldıkları ve haklarında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması ile suça sürüklenen çocuk ..."ya sonuç ceza olarak "1 Yıl 15 Gün" hapis cezası yerine "11 Ay 20 Gün" hapis cezası ve suça sürüklenen çocuk ..."e sonuç ceza olarak "9 Ay 10 Gün" hapis cezası yerine "8 Ay 22 gün" hapis cezası tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğu gözetilmemiş ve suça sürüklenen çocuklar hakkında eylemlerine uyan TCK"nın 142/1-b maddesi yerine aynı Yasanın 142/2-d maddesi ile uygulama yapılmış ise de suça sürüklenen çocuklar hakkında aynı zamanda TCK"nın 39/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, TCK"nın 142/1-b, 37/1 ve 31/2-3. maddeleri ile uygulama yapılması halinde sonuç cezanın suça sürüklenen çocuk ... yönünden "1 yıl 4 ay 20 gün" ve suça sürüklenen çocuk ... yönünden "1 yıl 15 gün" olacağı, atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 esas, 2008/43 sayılı kararı ışığında, suça sürüklenen çocukların yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
III)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ..."ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali; müşteki ..."a yönelik hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme ile mağdur ..."e yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 116/1, 142/1-b, 151/1 ve 31/2. maddelerindeki konut dokunulmazlığının ihlali, hırsızlık ve mala zarar verme suçları için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık genel dava zamanaşımının, suç tarihleri olan Şubat 2010 ve 12.03.2010 tarihlerinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8 maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
IV)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali ile mağdur ..."e yönelik hırsızlık suçlarından; ayrıca suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali ile mağdur ..."e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken;
a)Eylemin birden fazla kişi ile birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
b)Suç tarihinde 18 yaşından küçük ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ..."ya yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken;
a)Düzenlenen tutanaklar ve dosya kapsamına göre suç saatinin tam olarak belirlenememesi karşısında "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince eylemin gündüz gerçekleştiğinin kabulü gerekirken TCK"nın 116/4. maddesi gereğince cezadan artırım yapılması,
b)Suça sürüklenen çocuğun diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldığı ve hakkında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması,
c)Eylemin birden fazla kişi ile birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
d)Suç tarihinde 18 yaşından küçük ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken;
a)Düzenlenen tutanaklar ve dosya kapsamına göre suç saatinin tam olarak belirlenememesi karşısında "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince eylemin gündüz gerçekleştiğinin kabulü gerekirken TCK"nın 116/4. maddesi gereğince cezadan artırım yapılması,
b)Suça sürüklenen çocuğun diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldığı ve hakkında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması,
c)Suç tarihinde 18 yaşından küçük ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
4-Mağdur ..."e yönelik suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken;
a)Evden 35,00 TL değerinde MP3 çalar çalan suça sürüklenen çocuklar hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması,
b)Suça sürüklenen çocukların diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldıkları ve haklarında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması,
c)Eylemin birden fazla kişi ile birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
d)Suç tarihinde 18 yaşından küçük ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
5-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken;
a)Hükmün esasını oluşturan kısa kararda olmamasına karşın gerekçeli kararda TCK"nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılıp fazla ceza tayin edilerek kısa ve gerekçeli hükümler arasında çelişki yaratılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 230 ve 232. maddelerine aykırı davranılması,
b)TCK"nın 116/1-4 maddesi ile temel ceza belirlenirken "1 yıl" yerine "6 ay" olarak yazılması,
c)Suça sürüklenen çocukların diğer sanıklarla birlikte yaptıkları işbölümü gereği eyleme doğrudan doğruya katıldığı ve haklarında TCK"nın 37. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yardım eden kabulüyle aynı Yasanın 39/1. maddesiyle uygulama yapılması,
d)Suç tarihinde 18 yaşından küçük ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç cezalar yönünden kazanılmış hakkın korunmasına, 21.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.