6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5987 Esas 2018/1425 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5987
Karar No: 2018/1425
Karar Tarihi: 14.02.2018

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5987 Esas 2018/1425 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen kararda, sanığın 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edildiği belirtilmektedir. Temyiz isteği reddedildikten sonra yapılan incelemede, kararda suç tarihinin yanlış yazıldığı fakat bu durumun maddi bir hata olduğu belirtilmiştir. Kararın Yargıtay denetimine uygun olabilmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin açık olarak hüküm gerekçesinde yer alması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, Taksirli suçlarda TCK'ın 53/1. maddesinin uygulanamayacağına dikkat edilmesi gerektiği, kanuna aykırı ve sanık müdafinin temyiz nedenlerinin yerinde görüldüğü ve HÜKMÜN CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması ve dosyanın mahkemesine gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Kanun
- Anayasa'nın 141. maddesi
- CMK'nın 34. ve 230. maddeleri
- TCK'nın 53/1. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2017/5987 E.  ,  2018/1425 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine hükmolunan cezanın süresine göre, yasal olanak bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme talebinin reddine karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 26/09/2010 yerine 27/09/2010 yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi bir hata olarak görülmüştür.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Taksirli suçlarda TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.