19. Hukuk Dairesi 2013/13384 E. , 2014/10410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2012/576-2013/189
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. A.. E.. ile davalı vek. Av. G. E.."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı B.... Yem Katkı Maddeleri Limited Şirketi arasında 27.08.2007 tarihli 1.000.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin ve yetkili olduğu dava dışı A...Şirketinin müteselsil kefil olarak bu sözleşmeyi imzaladığını, bu kredi borcunun dava dışı firma tarafından ödenerek kapatıldığını, daha sonra borçlu şirket ile müvekkilinin kefil olarak imzası olmayan 09.06.2010 tarihli 800.000 TL"lik başka bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı bankanın başlattığı takipte her iki sözleşmeyi de dayanak gösterdiğini, müvekkilinin haciz baskısı altında 09.04.2012 tarihinde 1.096.930,66 TL"yi icra dosyasına ödediğini, müvekkilinin sorumluluğu olmadığı parayı ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, haciz baskısı ile ödenilmek zorunda kalan 1.096.930,66 TL"nin 09.04.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davlıdan tahsiline talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinin süresiz ve çerçeve sözleşme niteliğinde olduğu, cari hesap ilişkisi içinde sürdüğünü, bu nedenle zaman zaman kredi hesap bakiyesinin sıfırlanması halinde dahi, bunun kredi sözleşmesinin sona erdiren durumun olmadığını, yeni sözleşmenin kredi borcunun kapanması nedeni ile düzenlenmediğini, davacının kefilliğinin sona erdiğine dair beyanının bulunmadığını, haciz baskısı ile değil, itirazsız ve rızai indirim talebi ile ödeme yapıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller, Genel Kredi Sözleşmeleri, ihtarnameler, icra dosyası ve bilirkişi raporu karşısında, davacının 09.04.2012 tarihi itibariyle davalı bankadan herhangi bir alacağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 24.04.2013 havale tarihli bilirkişi raporu alınmış, davacı vekili 14.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile gerekçelerini de belirterek, rapora itiraz etmiştir. Davacı tarafın itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınmadan hüküm kurulması doğru olmayıp, yapılması gereken iş, Genel Kredi Sözleşmeleri, davacının kredi sözleşmelerindeki kefalet durumu ve davacı yanın rapora itirazlarının değerlendirilmesi konusunda bankacılık konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine açık ve elverişli rapor alınıp, takip ve dava konusu alacağın hangi Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklandığının belirlenmesi ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.