Esas No: 2021/8299
Karar No: 2022/1413
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/8299 Esas 2022/1413 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın yokluğunda verilen bir hüküm, doğru şekilde tebliğ edilmediği için usulsüz olduğu ve bu nedenle kesinleşmediği sonucuna varılmıştır. Hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararının da usulünce kesinleşmemesi nedeniyle zaman aşımının durmayacağı ve denetim süresinin başlamadığı belirtilmiştir. Bu durumda, sanık hakkındaki suçlamalar düşmüştür. Suçun cezası, kanunda öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı süresine göre zamanaşımına uğramıştır. Karara göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen bu süre, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşmiştir. Bu nedenle, sanığın yeniden yargılanmasına gerek kalmadan, davanın düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, öncelikle dosyada bilinen en son adresi olan sorguda beyan ettiği adresine Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmesi, tebliğ edilemeden iade edilmesi halinde MERNİS adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ yapılması, bunun mümkün olmaması halinde ilanen tebligat yapılması gerekirken, daha önce adli mercilerce usulüne uygun tebligat yapılmamış olan adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu usulsüz olması nedeniyle kesinleşmediği ve bu sebeple anılan kararda öngörülen denetim süresinin de başlamayacağı; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.10.2018 tarihli 2017/8-952 Esas ve 2018/403 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de sanığın bu durumu bilerek bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığından Mahkemece verilen 29.03.2016 tarihli mahkûmiyet hükmü hukuki değerden yoksun olup, dava zamanaşımını kesmeyeceği anlaşılmakla; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 29.04.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 27.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.