11. Hukuk Dairesi 2015/345 E. , 2015/2177 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/03/2014 tarih ve 2013/576-2014/141 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin eski eşine davalı bankadan çektiği kredi için kefil olduğunu, haklarında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresine hacze gelindiğini, haciz sırasında müvekkili tarafından asıl borçlunun arandığını, borçlunun gelerek emekli maaşının tamamına borç bitinceye kadar haciz konulmasına muvafakat ettiğini ancak, davalı tarafça icra dosyasında müvekkilinin maaşının tamamının kesilmesinin talep edildiğini ve muvafakatı olmaksızın emekli maaşının tamamına haciz konularak 4.053,00 TL kesinti yapıldığını, müvekkilinin durumu öğrenince icra müdürlüğüne başvurduğunu ve haczi kaldırdıklarını ancak, paranın alacaklı tarafça çekilmesi nedeniyle iadesinin sağlanamadığını, iadenin davalıdan talep edilmesine rağmen davalının talebi kabul etmediğini ileri sürerek, haksız olarak kesilen 4.053, 00 TL"nin faiziyle birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borçlu olduğu bir parayı ödediğini, bu nedenle iadesinin istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 5510 sayılı Yasa uyarınca bağlanacak gelir veya aylıklar ile sağlanacak yardımların nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği gibi, bu mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların da geçerli olmadığı yine, bu alacakların BK gereğince takasının da mümkün olmadığı, kaldı ki davacının emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat etmediğinden yapılan kesintinin haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 4.053,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, mahkemece 22.04.2014 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ek karar ile esas karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Her ne kadar mahkemece 22.04.2014 tarihli ek kararla yasal süresi içerisinde temyiz harcının yatırılmadığı gerekçesiyle, HUMK"un 432. maddesi gereğince davalı tarafın temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, kararın davalı vekiline 02.04.2014 tarihinde
tebliğ edildiği, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 17.04.2014 tarihinde havale edildiği, davalı vekili tarafından aynı tarihte temyiz masraflarına ilişkin gider avansının ve 18.04.2014 tarihinde de herhangi bir muhtıra tebliğine mahal bırakılmaksızın temyiz harcının yatırıldığ ve bu itibarla davalı vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen temyiz isteminin reddine dair ek kararın kaldırılmasına ve davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine karar verilmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkemenin 22.04.2014 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 207,35 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.